14 direkte Treffer gefunden für: brauen


77 indirekte Treffer gefunden für: brauen

Deutsch Türkisch
brauend {adj} bira yapan
braun braten {v} iyice kızartmak
braun gebrannt {adj} esmerleşmiş
braun gebrannt {adj} kararmış
braun gebrannt {adj} yanmış
braun gebraten {adj} iyice kızartılmış
braun gebraten {adj} kavrulmaş
braun und blau {adj} mosmor
braun von der Sonne güneşten bronz
braun werden {v} [von der Sonne] güneşte yanarak esmerleşmek
braun werden {v} esmerleşmek
braun werden {v} güneşte yanmak
die Braunalgen {sub} {pl} esmer suyosunları
braunbeige {adj} kahverengi bej
das Braunbier {sub} {n} malt birası
das Braunbleierz {sub} {n} kurşun fosfat
das Braunbuch {sub} {n} boyama kitabı
der Braunbär {sub} {m} boz ayı
der Braunbär {sub} {m} bozayı
der Braunbär {sub} {m} kahverengi ayı
die Braune {sub} {f} doru
die Braune {sub} {f} esmer kadın
braune Augen kahve rengi gözler
braune Bohne {sub} {f} kahverengi fasulye
braune Haare {sub} {pl} kahverengi saçlar
braune Soße {sub} {f} kahverengi salça
braune Wolken {sub} {pl} kahverengi bulutlar
das Brauneisen {sub} {n} hidratlı demir
das Brauneisenerz {sub} {n} hidratlı demir cevheri
der Brauneisenstein {sub} {m} hidratlı demir oksidi
der Brauneisenstein {sub} {m} limonit
die Braunelle {sub} {f} bozboğaz
die Braunelle {sub} {f} bozdoğan kuşu
die Braunelle {sub} {f} bülbül
die Braunelle {sub} {f} dağ bülbülü
die Braunelle {sub} {f} dağ eriği
die Braunelle {sub} {f} erik
die Braunelle {sub} {f} yabani erik
die Braunelle {sub} {f} çit serçesi
die Braunellen {sub} {pl} [Prunellidae] Dağ bülbülgiller
der Braunenstein {sub} {m} limonit
der Brauner {sub} {m} esmer erkek
brauner Ball {sub} {m} kahverengi top
brauner Briefumschlag {sub} {m} kahverengi mektup zarfı
brauner Bär {sub} {m} bozayı
brauner Champignon {sub} {m} kahverengi mantar
brauner Grashüpfer {sub} {m} kahverengi çekirge
brauner Kandis {sub} {m} kahverengi şeker
brauner Rauch {sub} {m} kahverengi duman
brauner Schimmel {sub} {m} kahverengi küf
brauner Sichler {sub} {m} [Plegadis falcinellus: Braunsichler oder nur Sichler] çeltik kargası
abrauen {v} [raute ab, hat abgeraut] grintili çıkıtılı yapmak
abrauen {v} [raute ab, hat abgeraut] pürüzlemek
das Anilinbraun {sub} {n} anilin kahverengisi renk
die Augenbrauen {sub} {pl} kaşlar
das Bergbraun {sub} {n} kırmızı manganezli aşı boyası
das Bernsteinbraun {sub} {n} kehlibar taşı kahverengisi
Bier brauen bira imal etmek
das Bierbrauen {sub} {n} bira imal etme
das Bierbrauen {sub} {n} bira imali
bierbrauen {v} bira imal etmek
blassbraun {adj} sönük kahverengi
buschige Augenbrauen {sub} {pl} gür kaşlar
buschige Brauen {sub} {pl} gür kaşlar
dunkelbraun {adj} doru
dunkelbraun {adj} esmer
dunkelbraun {adj} kara yağız
dunkelbraun {adj} koyu kahverengi
erdbraun {adj} toprak gibi kahverengimsi
das Erdbraun {sub} {n} toprak kahverengisi
fahlbraun {adj} soluk kahverengi
gelb-braun sarı kahverengi
gelbbraun {adj} sarıya çalan kahverengi
das Gelbbraun {sub} {n} sarı kahverengi
gelblichbraun {adj} ela
gelbliches Rotbraun {sub} {n} sarımsı kırmızı kahverengi
goldbraun {adj} açık doru renk
0.005s