Keine direkten Treffer gefunden für: ardı

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: ardı

Deutsch Türkisch
ab Lager ardiyede
ab Lager ardiyeden
ab Lager verkaufen ardiyede satmak
ab Lager übergeben ardiyede devretmek
ab Lager übernehmen ardiyede teslim almak
der Ablauf {sub} {m} ardışım
die Ablaufkette {sub} {f} ardışım zinciri
das Ablaufschlatwerk {sub} {n} ardışım işlemleyici
anschließend {adv} ardından
auf Lager ardiyede
der Aufbewahrungsraum {sub} {m} ardiye
die Aufbewahrungsstelle {sub} {f} ardiye
aufeinander {adv} ardı ardına
aufeinander folgend {adj} ardışık
aufeinanderfolgen {v} ardışmak
aufeinanderfolgend {adj} ardıl
aufeinanderfolgend {adj} ardışık
aufsperren {v} ardına kadar açmak
der Background {sub} {m} ardında yatan sebep
die Background-Info {sub} {f} ardında yatan sebep bilgileri
bohren nach ardıl delme
Da musste ich erstmal tief Luft holen ardından derin nefes zorunda kaldım
dahinter gucken {v} ardından bakmak
die Deponie {sub} {f} ardiye
das Depot {sub} {n} ardiye
die Drossel {sub} {f} [Zoologie] ardıçkuşu
die Drosseln {sub} {pl} ardıçkuşları
der Einlagerungsschein {sub} {m} ardiye makbuzu
Einsetzung eines Nachfolgers {sub} {f} ardılın tayini
ereilen {v} ardından gelmek
ereilen {v} ardından koşmak
ereilt [er, sie, es~] ardından geliyor
ereilte [er, sie, es~] ardından gelmişti
Ernennung eines Nachfolgers {sub} {f} ardılın atanması
die Folge {sub} {f} ardışıklık
der Folgeabend {sub} {m} ardışıl akşam
die Folgeabhängigkeit {sub} {f} [Schlüsselabhängigkeit] ardışıl bağımlılık
der Folgeabruf {sub} {m} ardıl çağırma
die Folgeadresse {sub} {f} ardıl adres
folgeadressengesteuert {adj} ardıl adres güdümlü
folgeadressengesteuerter Rechner {sub} {m} ardıl adres güdümlü bilgisayar
die Folgekontrolle {sub} {f} ardışık denetim
die Folgekosten {sub} {pl} ardıl masraflar
die Folgekrankheit {sub} {f} ardıl hastalık
die Folgekrankheiten {sub} {pl} ardıl hastalıklar
die Folgekurve {sub} {f} ardıl eğri
die Folgelast {sub} {f} ardıl yük
die Folgelasten {sub} {pl} ardıl yükler
die Folgelieferung {sub} {f} ardıl teslim
die Folgelizenz {sub} {f} ardıl lisans
die Folgelösung {sub} {f} ardıl çözüm
abgebeten yalvardı
abschälten soymuşlardı
abtrennten ayırmışlardı
akustische Frequenznorm {sub} {f} akustik frekans standardı
allein vollbracht yalnız başardı
alles käme mir gelegen bana her şey uyardı
alterten [sie] yaşlanmışlardı
am Anfang war das Wort başta söz vardı
arbeiteten çalışmışlardı
ausdruckten [sie~] basmışlardı
ausgekannt [er, sie, es hat sich~] durumdan haberdardı
das Ausleuchtniveau {sub} {n} ışıklandırma standardı
Baby litt unter Blähungen {sub} {n} bebeğin midesinde aşırı gaz vardı
die Baunorm {sub} {f} inşaat standardı
bebten [sie~] sallanmışlardı
bedürften [sie~] gereksinim duymuşlardı
befanden [er, sie, es~sich] bulunmuşlardı
begossen [sie sind~] sulanmışlardı
begossen [sie~] sulamışlardı
begrüßten [er, sie, es~] selamlamışlardı
beraubten {v} [sie] soymuşlardı
bereuten pişman olmuşlardı
beschleunigter Puls [Med.] taşikârdı
besohlten [er, sie, es~] pençe takmışlardı
bestrahlten {v} [sie ~] ışınlandırmışlardı
bestätigten onaylamışlardı
0.004s