1 direkte Treffer gefunden für: Ecken

Deutsch Türkisch
die Ecken {sub} {pl} köşeler

65 indirekte Treffer gefunden für: Ecken

Deutsch Türkisch
Ecken abrunden {sub} {f} köşeleri yuvarlaştırmak
die Eckenabrundemaschine {sub} {f} köşeleri yuvarlatma makinesi
die Eckenabrundmaschine {sub} {f} köşeleri yuvarlatma makinesi
der Eckenabschnitt {sub} {m} köşe koçanı
die Eckenabschweißung {sub} {f} köşe kaynaklama
die Eckenausstanzmaschine {sub} {f} köşe delgeç makinesi
die Eckenband {sub} {f} ekstrafor dikiş
die Eckenbewegung {sub} {f} köşe hareketi
die Eckenbiegemaschine {sub} {f} dairevi kıvırma makinesi
der Eckenbrenner {sub} {m} köşe şöminesi
der Eckenbruch {sub} {m} köşe kırığı
die Eckendrahtheftmaschine {sub} {f} köşe tel dikiş makinesi
der Eckenfreistich {sub} {m} köşe oyuğu
die Eckenheftmaschine {sub} {f} köşe tel dikiş makinesi
die Eckenklebemaschine {sub} {f} köşe kolalama makinesi
die Eckenkorrektur {sub} {f} köşe düzeltme
der Eckenkreisbogen {sub} {m} köşe daire kavisi
das Eckenmaß {sub} {n} köşe ölçüsü
das Eckenpolster {sub} {n} köşe yastığı
der Eckenradius {sub} {m} köşe kavisi
das Eckenrunden {sub} {n} köşeye kavis yapma
die Eckenrundstossmaschinen {sub} {pl} köşe kıvırma makineleri
die Eckenrundstoßmaschine {sub} {f} köşe kıvırma makinesi
die Eckenrundung {sub} {f} köşe kıvırma
die Eckenschneidemaschine {sub} {f} köşe kesme makinesi
der Eckenschnitt {sub} {m} köşe kesme
der Eckensimshobel {sub} {m} köşe pervaz rendesi
der Eckensteher {sub} {m} avare
der Eckensteher {sub} {m} işsiz
der Eckensteher {sub} {m} kaldırım mühendisi
der Eckenstoßfänger {sub} {m} köşe tamponu
der Eckenstoßfänger {sub} {m} köşeli tampon
der Eckentest {sub} {m} köşe deneyi
die Eckenverbindemaschine {sub} {f} köşeleri bağlama makinesi
die Eckenverstärkermaschine {sub} {f} köşe yapma makinesi
die Eckenverstärkung {sub} {f} köşe sağlamlaştırma
der Eckenwinkel {sub} {m} köşe açısı
der Eckenwärmeofen {sub} {m} köşe ısıtma sobası
Eckenzahn oben im Mund {sub} {m} ağızda yukarıda köşe dişi
abchecken {v} [checkte ab, hat abgecheckt] sınamak
abchecken {v} [checkte ab, hat abgecheckt] çek etmek
abchecken {v} {ugs.} [überprüfen] kontrol etmek
abdecken [Dach] kiremit döşemek
abdecken [Haus] örtmek
das Abdecken {sub} {n} [Tisch] sofrayı toplamak
abdecken {v} [deckte ab, hat abgedeckt] örtüsünü açmak
abdecken {v} [deckte ab, hat abgedeckt] üstünü örtmek
abdecken {v} [Tier] derisini yüzmek
abdecken {v} [Tisch] sofrayı kaldırmak
abdecken {v} [Tisch] sofrayı toplamak
abdecken {v} örtmek
abdecken {v} kapsamak
abdecken {v} kapatmak
abflecken {v} leke temizlemek
abflecken {v} leke çıkarmak
der Abflussbecken {sub} {m} lavabo gideri
Abflussregelung durch Staubecken su haznesi yoluyla akış ayarlaması
abgehängte Decken {sub} {pl} asılı tavanlar
abgerundete Ecken {sub} {pl} yuvarlak köşeler
abgesetzte Decken {sub} {pl} alçaltılmış tavanlar
der Abklingbecken {sub} {m} [Kerntechnik] dindirme-hafifletme havuzu
ablecken {v} [leckte ab, hat abgeleckt] yalamak
abschlecken {v} [schleckte ab, hat abgeschleckt] emerek kaldırmak
abschmecken [kosten] tadına bakmak
abschmecken [würzen] çeşnisine bakmak
0.003s