abdichten
{v}
[dichtete ab, hat abgedichtet]
|
sıkıştırmak
|
|
der
Abpressflansch
{sub}
{m}
|
sıkıştırma flanşı
|
|
die
Abpresskraft
{sub}
{f}
|
sıkıştırma gücü
|
|
die
Abpressmaschine
{sub}
{f}
|
sıkıştırma makinesi
|
|
das
Abpressverhältnis
{sub}
{n}
|
sıkıştırma oranı
|
|
die
Abpressvorrichtung
{sub}
{f}
|
sıkıştırma aygıtı
|
|
die
Abpresswalze
{sub}
{f}
|
sıkıştırma silindiri
|
|
die
Abpreßvorrichtung
{sub}
{f}
|
sıkıştırma düzeneği
|
|
der
Absprengabsteller
{sub}
{m}
|
sıkıştırma detektörü
|
|
der
Andrückblock
{sub}
{m}
|
sıkıştırma bloğu
|
|
andrücken
{v}
[drückte an, hat angedrückt]
|
sıkıştırmak
|
|
die
Anpressdruckkraft
{sub}
{f}
|
sıkıştırma baskısı kuvveti
|
|
die
Anpressvorrichtung
{sub}
{f}
|
sıkıştırma düzeneği
|
|
die
Anpresswalze
{sub}
{f}
|
sıkıştırma silindiri
|
|
die
Anschlussklemme
{sub}
{f}
|
sıkıştırma vidası
|
|
anziehen
{v}
[zog an, hat angezogen]
|
sıkıştırmak
|
|
die
Anziehkraft
{sub}
{f}
|
sıkıştırma kuvveti
|
|
aufdrängen
{v}
[drängte auf, hat aufgedrängt]
|
sıkıştırmak
|
|
aufpressen
{v}
[presste auf, hat aufgepresst]
|
sıkıştırmak
|
|
das
Aufpressverfahren
{sub}
{n}
|
sıkıştırma ameliyesi
|
|
aufspannen oder einspannen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
das
Auslitern
{sub}
{n}
[Verdichtungsraum]
|
sıkıştırma alanının hacmini belirleme
|
|
auspressen
{v}
[Person]
|
sıkıştırmak
|
|
ausquetschen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
die
Ausquetschwalze
{sub}
{f}
|
sıkıştırma silindiri
|
|
bedrücken
{v}
[bedrückte, hat bedrückt]
|
sıkıştırmak
|
|
beengen
{v}
[beengte, hat beengt]
|
sıkıştırmak
|
|
befestigen
{v}
[befestigte, hat befestigt]
|
sıkıştırmak
|
|
dichten
{v}
[Technik]
|
sıkıştırmak
|
|
dringen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
die
Druckfestigkeit
{sub}
{f}
|
sıkıştırma dayanıklığı
|
|
die
Druckklemme
{sub}
{f}
|
sıkıştırma kelepçesi
|
|
die
Druckprobe
{sub}
{f}
|
sıkıştırma testi
|
|
die
Druckstange
{sub}
{f}
|
sıkıştırma çubuğu
|
|
drängen
{v}
[ich drängte, ich habe gedrängt]
|
sıkıştırmak
|
|
drängen
{v}
[zwingen]
|
sıkıştırmak
|
|
drücken
{v}
[ich drückte, ich habe gedrückt]
|
sıkıştırmak
|
|
eigenmagnetische Kontraktion
{sub}
{f}
|
sıkıştırma etkisi
|
|
die
Eigenzündung
{sub}
{f}
|
sıkıştırma ateşlemesi
|
|
einklemmen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
einkneifen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
die
Einpressbuchsen
{sub}
{pl}
|
sıkıştırmalı kovanlar
|
|
Einpressen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
die
Einpressfase
{sub}
{f}
|
sıkıştırma safhası
|
|
der
Einpresskopf
{sub}
{m}
|
sıkıştırma başlığı
|
|
die
Einpresskraft
{sub}
{f}
|
sıkıştırma kuvveti
|
|
die
Einpresspumpe
{sub}
{f}
|
sıkıştırma pompası
|
|
einschnüren
{v}
[einengen]
|
sıkıştırmak
|
|
der
Einschnürungseffekt
{sub}
{m}
|
sıkıştırma etkisi
|
|
einspannen
{v}
|
sıkıştırmak
|
|
das
Einspannfutter
{sub}
{n}
|
sıkıştırma aynası
|
|
die
Abfallverdichtung
{sub}
{f}
|
çöp sıkıştırma
|
|
adiabatische Kompression
{sub}
{f}
|
adiyabatik sıkıştırma
|
|
die
Asphaltbefestigung
{sub}
{f}
|
asfalt sıkıştırma
|
|
auspressen
{v}
[presste aus, hat ausgepresst]
|
cendere ile sıkıştırma
|
|
beharrliches Bedrängen
{sub}
{n}
|
ısrarla sıkıştırma
|
|
die
Betonkerndichtung
{sub}
{f}
|
beton sıkıştırma
|
|
die
Betonverdichtung
{sub}
{f}
|
beton sıkıştırma
|
|
die
Bodenverdichtung
{sub}
{f}
|
taban sıkıştırma
|
|
die
Datenkompression
{sub}
{f}
|
veri sıkıştırma
|
|
die
Datenkomprimierung
{sub}
{f}
|
bilgi sıkıştırma
|
|
die
Datenkomprimierung
{sub}
{f}
|
veri sıkıştırma
|
|
die
Datenverdichtung
{sub}
{f}
[Computer]
|
bilgi sıkıştırma
|
|
die
Datenverdichtung
{sub}
{f}
|
bilgi sıkıştırma
|
|
die
Datenverdichtung
{sub}
{f}
|
veri sıkıştırma
|
|
die
Drängung
{sub}
{f}
|
içine sıkıştırma
|
|
die
Einpferchung
{sub}
{f}
[figürllich]
|
(birini bir yere) sıkıştırma
|
|
einspannen des Werkstückes
|
iş parçasını sıkıştırma
|
|
einstufige Verdichtung
{sub}
{f}
|
tek kademeli sıkıştırma
|
|
die
Müllverdichtung
{sub}
{f}
|
çöp sıkıştırma
|
|
das
Nachstauchen
{sub}
{n}
|
tekrar basınçla sıkıştırma
|
|
natürliche Verdichtung
{sub}
{f}
|
doğal sıkıştırma
|
|
die
Nullkomprimierung
{sub}
{f}
|
sıfırı sıkıştırma
|
|
die
Nullverdichtung
{sub}
{f}
|
sıfırı sıkıştırma
|
|
die
Oberflächenverfestigung
{sub}
{f}
|
satıh sıkıştırma
|
|
die
Okularklemmung
{sub}
{f}
|
oküleri sıkıştırma
|
|
die
Radbefestigung
{sub}
{f}
|
tekerlek sıkıştırma
|
|