Keine direkten Treffer gefunden für: ortalığı
Deutsch
|
Türkisch
|
|
20
indirekte Treffer gefunden für: ortalığı
Deutsch
|
Türkisch
|
|
alles auf den Kopf stellen
{v}
|
ortalığı alt üst etmek değiştirmek
|
|
aufräumen
{v}
[räumte auf, hat aufgeräumt]
|
ortalığı toparlamak
|
|
aufräumen
{v}
[räumte auf, hat aufgeräumt]
|
ortalığı toplamak
|
|
benebeln
{v}
[ugs.: benebelte, hat benebelt]
|
ortalığı bulandırmak
|
|
das Eis brechen
[auch figürlich]
|
ortalığı yumuşatmak
|
|
die
Denudation
{sub}
{f}
[flächenhafte Abtragung]
|
ortalığı bomboş bırakma
|
|
drunter und drüber gehen
|
ortalığın karışık olması
|
|
durcheinander würfeln
{v}
|
ortalığı karıştırmak
|
|
eine Panik verursachen
{v}
|
ortalığı telâşa katmak
|
|
grassieren
{v}
|
ortalığı kasıp kavurmak
|
|
herumgetollt
[er, sie, es ist~]
|
ortalığı velveleye verdi
|
|
der
Miesmacher
{sub}
{m}
{ugs.}
|
ortalığı karıştırıcı
|
|
die
Miesmacherei
{sub}
{f}
{ugs.}
|
ortalığı karıştırma
|
|
räumt auf
[er, sie, es~]
|
ortalıği topluyor
|
|
räumte auf
[er, sie, es~]
|
ortalığı toplamıştı
|
|
die
Trübung
{sub}
{f}
|
ortalığı bulandırma
|
|
Unordnung machen
{sub}
{f}
|
ortalığı darmadağın dağıtmak
|
|
wüten
{v}
[wütete, hat gewütet]
|
ortalığı birbirine katmak
|
|
Zank stiften
|
ortalığı karıştırmak
|
|
zum Himmel stinken
{v}
|
ortalığı kokuya boğmak
|
|
0.002s