Keine direkten Treffer gefunden für: olabildiği

Deutsch Türkisch

33 indirekte Treffer gefunden für: olabildiği

Deutsch Türkisch
baldigst {adv} olabildiğince çabuk
bestmöglich {adj} olabildiğince iyi
durchbiegen {v} [ich bog durch, ich habe durchgebogen] olabildiğince bükmek
durchbiegen {v} [ich bog durch, ich habe durchgebogen] olabildiğince eğmek
ehestens {adv} olabildiğince çabuk
ehestmöglich {adj} olabildiğince çabuk
einigermaßen genau olabildiğince doğru
größtmöglich {adj} olabildiğince büyük
größtmögliche Sicherheit bieten {v} olabildiğince büyük emniyet sunmak
größtmögliche Überraschung {sub} {f} olabildiğince büyük sürpriz
im Rahmen des Möglichen olabildiği kadar
möglichst rasch olabildiğince çabuk
möglichst risikoarm olabildiğince az riskli
möglichst schnell olabildiğince hızlı
möglichst schnell olabildiğince çabuk
rasch wie irgend möglich olabildiğince çabuk
schleunigst {adv} olabildiğince çabuk
schnell wie möglich olabildiğince hızlı
schnellstens {adv} olabildiğince çabuk
schnellstmöglich {adv} olabildiğince çabuk
sich so gut wie möglich benehmen {v} olabildiğince edepli davranmak
so arm wie man nur sein kann olabildiğine fakir
so bald wie möglich olabildiğince çabuk
so genau wie möglich olabildiği kadar doğru
so gut einer kann olabildiği kadar
so schnell du kannst olabildiğin kadar çabuk
so spät wie möglich olabildiğince geç
so still wie möglich olabildiği kadar sessiz
so still wie möglich olabildiğince sessiz
so weit es möglich ist olabildiğince
so weit wie möglich olabildiği kadar
so wenig {adv} olabildiğince az
tunlichst {adv} olabildiğince
0.002s