Keine direkten Treffer gefunden für: fişi

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: fişi

Deutsch Türkisch
aufzischen {v} fısırdamak
den Stecker anschließen {v} fişi takmak
den Stecker herausziehen {v} fişi çekmek
den Stecker ziehen {v} fişini çekmek
den Stöpsel herausziehen {v} fişi çekmek
die Fisimatenten {sub} {pl} sudan bahaneler
die Fisimatenten {sub} {pl} kendini engelleyen şeyler
die Fisimatenten {sub} {pl} gereksiz yapılan şeyler
Fisimatenten machen {v} {ugs.} sudan bahaneler yapmak
Fisimatenten machen {v} {ugs.} gereksiz şeyler yapmak
Fisimatenten machen {v} {ugs.} kendini engelleyen şeyler yapmak
der Flohsamen {sub} {m} [Psyllii semen, Plantago afra L., Plantago psyllium L.] fisilyum tohumu, karnıyarık tohumu
flöten {v} [säuseln] fısıldamak
flüstere [ich~] fısıldıyorum
das Flüstern {sub} {n} [Menge] fısıltı
das Flüstern {sub} {n} fısıldama
flüstern {v} fısıldamak
flüstern {v} fısır fısır konuşmak
flüsternd {adj} fısıldayarak
flüsternd {adj} fısır fısır
die Flüsternde {sub} {f} fısıldayan
die Flüsternden {sub} {pl} fısıldayanlar
der Flüsternder {sub} {m} fısıldayan
die Flüsterprobe {sub} {f} fısıldama deneyi
die Flüsterpropaganda {sub} {f} fısıltı gazetesi
die Flüsterpropaganda {sub} {f} fısıltı propagandası
die Flüstersprache {sub} {f} fısıltı lisan
die Flüsterstimme {sub} {f} fısıltı ses
flüstert [er, sie, es~] fısıldıyor
flüsterte [er, sie, es~] fısıldamıştı
flüsterten [sie~] fısıldamışları
der Flüsterton {sub} {m} fısıltı sesi
das Geflüster {sub} {n} fısıltı
das Geflüster {sub} {n} fısıltıyla konuşma
geflüsterte Unterhaltung {sub} {f} fısıltılı sohbet
das Geraune {sub} {n} fısıldaşma
das Getuschel {sub} {n} fısıltı
getuschelt [er, sie, es hat~] fısıldastı
das Gezisch {sub} {n} fısıltı
das Gezischel {sub} {n} fısıltı
im Flüsterton fısıldayarak
im Flüsterton fluchen {v} fısıldayarak yakınmak
im Flüsterton sagen {v} fısıldayarak söylemek
im Flüsterton sprechen {v} fısıldayarak konuşmak
knistern {v} [Seide, Papier] fışırdamak
das Lispeln {sub} {n} [flüstern] fısıldama
lispeln {v} [flüstern] fısıldamak
lispelnd {adj} fısıldayan
lispelnd {adj} fısıldayarak
mit der Zunge anstoßen {v} [lispeln] fısıldayarak konuşmak
mit säuselnder Stimme fısıltılı sesle
der Abfragestöpsel {sub} {m} operatör fişi
der Abfragestöpsel {sub} {m} sorgu fişi
der Absurdismus {sub} {m} saçmalık filozofisi
der Abzweigstecker {sub} {m} saptırma fişi
die Adressenersetzung {sub} {f} adres telâfisi
die Adressenkartei {sub} {f} adres fişi
die Adressersetzung {sub} {f} adres telâfisi
Adressersetzung bei Adressmodifikation {sub} {f} adres değişikliğinde adres telâfisi
die Affinitätschromatographie {sub} {f} afinite kromatografisi
die Aktivitätshypertrophie {sub} {f} aktivite hipertrofisi
akute gelbe Leberatrophie {sub} {f} akut sarı karaciğer atrofisi
der Alexandrismus {sub} {m} rönesans döneminin filosofisi
die Algodystrophie {sub} {f} Sudeck atrofisi
der Anbaugerätestecker {sub} {m} modüler alet fişi
der Anodenkreis {sub} {m} anod fişi
der Anschaltstöpsel {sub} {m} operatör fişi
der Anschlussstecker {sub} {m} bağlama fişi
der Anschlussstift {sub} {m} irtibat fişi
der Antennenanschlusszylinder {sub} {m} anten bağlama fişi
der Anzeigenbeleg {sub} {m} reklam fişi
die Atomphilosophie {sub} {f} [Demokrit] atom filozofisi
der Aufsteckkontakt {sub} {m} kontak fişi
der Auszahlungsschein {sub} {m} ödeme fişi
axiale Computertomographie {sub} {f} eksenel bilgisayar tomografisi
der Bananenstecker {sub} {m} banan fişi
der Banner {sub} {m} reklam afişi
0.004s