Keine direkten Treffer gefunden für: Gülü

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: Gülü

Deutsch Türkisch
affig {ugs.} gülü
die Alltagsroutine {sub} {f} gülük rutin
anblitzen {v} [blitzte an, hat angeblitzt] gülümseyerek bakmak
angelacht [er, sie, es~] gülümsedi
angelächelt [er, sie, es~] gülümsedi
anlächeln {v} [lächelte an, hat angelächelt] gülümsemek
die Ausrede {sub} {f} [faule ~] gülü mazeret
belachen {v} [belachte, hat belacht] gülümsemek
belachen {v} [belachte, hat belacht] gülü bulmak
belächeln {v} [belächelte, hat belächelt] gülümsemek
blamieren {v} [blamierte, hat blamiert] gülü duruma düşürmek
blamieren {v} [sich] gülü duruma düşmek
burlesk {adj} gülü
die Burleske {sub} {f} [komisches Theaterstück, das heute auch Posse oder Schwank genannt wird] gülü tiyatro
die Burlesken {sub} {pl} gülünçlükler
ein Bild für Götter gülünecek bir olay
ein Lächeln versuchen {v} gülümsemeyi denemek
ein Lächeln verursachen {v} gülümsemeye neden olmak
die Essig-Rosa {sub} {f} [Rosa gallica] Gülü (Sirke)
etwas ist zum Schießen gülünecek hal
die Farce {sub} {f} gülü olay hakkında gülünç karikatür
die Farcen {sub} {pl} gülü olay hakkında gülünç karikatürler
für ein Spottgeld gülü bir miktar para için
das Gelächter {sub} {n} gülüş
gespaßig {adj} gülü
gespäßig {adj} gülü
grotesk {adj} gülü
Im Lächeln sind wir Weltspitze gülümsemede dünya birincisiyiz
keine Rose ohne Dornen Gülü seven dikenine katlanır
die Komik {sub} {f} gülü şey
komisch {adj} gülü
die Lache {sub} {f} gülüş
die Lache {sub} {f} gülüşme
das Lachen {sub} {n} gülümseme
das Lachen {sub} {n} gülüş
der Lacher {sub} {m} [Person] gülü
lachhaft {adj} gülünecek
lachhaft {adj} gülünesi
lachhaft {adj} gülü
die Lachhaftigkeit {sub} {f} gülünçlük
der Lachsack {sub} {m} gülü şaka çuvalı
lacht [er, sie, es ~] gülüyor
lappig {adj} gülü
das Lächeln {sub} {n} gülümseme
lächeln {v} gülümsemek
lächelnd {adj} gülümseyen
lächelnde- gülümseyen-
lächelt [er, sie, es~] gülümsüyor
lächelte [er, sie, es~] gülümsemişti
lächelten [sie~] gülümsemişlerdi
lächerlich {adj} gülü
affektvoll duygulu
akzentuiert vurgulu
die Almrose {sub} {f} yayla gülü
der Alpenrhododendron {sub} {m} Alp gülü
die Alpenrose {sub} {f} alp gülü
Alprose (Gelbe~) {sub} {f} [Rhododendron luteum] Ağugülü (Türk), Sarı Ağugülü
das Anstecksträußchen {sub} {n} takı gülü
anständig {adj} görgülü
ätherisch {adj} duygulu
beansprucht {adj} vurgulu
beschlagen {adj} [Glas] buğulu
beschlagen [Fenster, Spiegel, Brille] buğulu
beschlagen [Fenster, Spiegel] buğulu
beschlagen [Glas, brille, Fenster] buğulu
betont {adj} [ausdrücklich, bewusst zur Schau getragen] vurgulu
betonter {adj} daha vurgulu
der Bienenschwarm {sub} {m} arı oğulu
die Bisamrose {sub} {f} misk gülü
die Damaszenerrose {sub} {f} mür gülü
dunstig {adj} buğulu
dünster {adj} daha buğulu
dünstig {adj} buğulu
dünstiger {adj} daha buğulu
echte Pfingstrose {sub} {f} ayıgülü
eindrucksfähig {adj} duygulu
einfühlend {adj} duygulu
0.004s