Keine direkten Treffer gefunden für: şapı

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: şapı

Deutsch Türkisch
abartig {adj} [pervers] sapık
der Abbildungsfehler {sub} {m} sapınç
abseitig {adj} [ausgefallen] sapık
abseitige Neigungen {sub} {pl} sapıklıklar
abseitige Neigungen {sub} {pl} sapıkça eğilimler
abwegig {adj} sapık
der Abweichungsmesser {sub} {m} sapış ölçer
der Abwinker {sub} {m} [Oto] sapış göstergesi
die Anomalie {sub} {f} sapıklık
die Ausschweifung {sub} {f} sapıtma
der Drehungszeiger {sub} {m} sapış göstergesi
durcheinander kommen {v} [ich kam durcheinander, ich bin durcheinander gekommen] sapıtmak
ein Perverser sapık bir kişi
entstielen {v} sapını çıkarmak
die Geschlechtsverirrung {sub} {f} [geschlechtliche Verirrung; Perversion] sapıklık
griffsicher {adj} sapı emniyetli
hirnverbrannt sein {v} sapık olmak
die Hirnverbranntheit {sub} {f} sapıklık
knautschen {v} {ugs.} şapır şupur yemek
der Peiniger {sub} {m} sapık
pervers {adj} [Psychologie] sapık
die Pervers {sub} {f} [Med.] sapık, sapıklık
die Perverse {sub} {f} sapık (bayan)
die Perverse {sub} {pl} sapıklar
perverse Sexualempfindung {sub} {f} sapık cinsel duyum
der Perverser {sub} {m} sapık kişi
perverser Mensch {sub} {m} sapık insan
die Perversion {sub} {f} [Psychologie] sapıklık
die Perversion {sub} {f} sapıklık
die Perversionen {sub} {pl} sapıklıklar
die Perversität {sub} {f} sapıklık
die Perversitäten {sub} {pl} sapıklıklar
der Perversling {sub} {m} {ugs.} sapık
die Perverslinge {sub} {pl} {ugs.} sapıklar
pervertieren {v} [pervertierte, hat pervertiert] sapıttırmak
plätschern {v} [plätscherte, hat geplätschert] şapır şupur yüzmek
schlabbern {v} [schlabberte, hat geschlabbert] şapır şupur içmek
der Schmatz {sub} {m} [ugs.: lauter Kuss] şapır şupur öpme
der Schmatz {sub} {m} [ugs.: lauter Kuss] şapırtılı öpücük
schnalzen {v} [schnalzte, hat geschnalzt] şapırdatarak ses çıkarmak
schnalzen {v} [schnalzte, hat geschnalzt] şapırdatmak
der Schnalzer {sub} {m} şapırtı
der Schnalzlaut {sub} {m} şapırtı sesi
die Schnalzlaute {sub} {pl} şapırtı sesleri
die Stielbrille {sub} {f} sapı elle tutulan gözlük
der Stufenkonspensator {sub} {m} sapış potansiyometresi
triebanomaler Psychopath {sub} {m} sapık psikopat
die Triebanomalie {sub} {f} sapıklık
überkandidelt {adj} sapık
überschnappen {v} [ugs.: überschnappte, hat überschnappt] sapıtmak
der Wendezeiger {sub} {m} sapış göstergesi
der Abdichtungshalter {sub} {m} tıkaç sapı
der Abstechstahlhalter {sub} {m} kesme takımı sapı
der Aufnahmedorn {sub} {m} takma sapı
der Aufnahmeschaft {sub} {m} alet sapı
der Aufspanndorn {sub} {m} germe sapı
der Auswuchtdorn {sub} {m} dengeleme sapı
der Ausziehgriff {sub} {m} çekip çıkarma sapı
der Axtstiel {sub} {m} balta sapı
der Bajonettgriff {sub} {m} süngü sapı
der Bedienungsgriff {sub} {m} kullanma sapı
das Beerenstielchen {sub} {n} meyve sapı
der Beilstiel {sub} {m} balta sapı
die Besenstange {sub} {f} süpürge sapı
der Besenstiel {sub} {m} süpürge sapı
der Blattstiel {sub} {m} [Pflanz] yaprak sapı
der Blumenstiel {sub} {m} çiçek sapı
der Blütenstandstiel {sub} {m} çiçekli dal sapı
der Blütenstiel {sub} {m} çiçek sapı
der Blütenstängel {sub} {m} çiçek sapı
der Bohnenstengel {sub} {m} fasulye sapı
der Bohrerhalter {sub} {m} matkap sapı
der Bohrhalter {sub} {m} matkap sapı
der Bohrstangenhalter {sub} {m} delme takımları sapı
der Bremsgriff {sub} {m} fren sapı
das Brett {sub} {n} {ugs.} [E-Gitarre] çalgı aletinin tahtadan sapı
der Brokkolistengel {sub} {m} [Mittelhochdeutsch] brokoli sapı
0.005s