Keine direkten Treffer gefunden für: yakış

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: yakış

Deutsch Türkisch
adrett [gepflegt] yakışıklı
die Adäquanz {sub} {f} yakışık
als schick gelten {v} yakışıklı olarak sözü edilmek
angebracht sein {v} yakışmak
angängig {adj} yakışık olan
anstandswidrig {adj} yakışıksız
anstehen {v} [stand an, hat angestanden] yakışmak
anstoßend {adj} yakışık
anstößig {adj} yakışıksız
anstößiges Benehmen {sub} {n} yakışıksız davranış
die Anstößigkeit {sub} {f} yakışıksızlık
auf schickliche Art und Weise yakışıklı bir tür ve şekilde
ausschweifend {adj} yakışıksız
der Beau {sub} {m} [meist spöttisch] yakışıklı adam
die Beaus {sub} {pl} [meist spöttisch] yakışıklı adamlar
bekommen {v} yakışmak
die Brenntemperatur {sub} {f} yakış derecesi
brillant {adj} yakışıklı
die Brillanz {sub} {f} yakışıklılık
chic {adv} yakışık
entsprechend {adj} yakışık alır
es für unwürdig halten yakışıksız bulmak
es gehört sich yakışık alır
es schickt sich nicht yakışık olmuyor
gebührend {adv} yakışık alır
gebührend [geziemend] yakışık alır
das Gebührendes {sub} {n} yakışık olayn şey
gehören {v} [sich ~] yakışık olmak
geziemen {v} [veraltet] yakışmak
geziemen {v} [veraltet] yakışık almak
geziemend {adj} [passend, angemessen sein] yakışan
geziemend {adj} [passend, angemessen sein] yakışık alır
geziemend bescheiden yakışan mütevazı olma
geziemte sich [es~] yakışık olur
hineinpassen {v} yakışmak
hingehören {v} yakışmak
hinpassen {v} yakışmak
indezent {adj} yakışık almayan
die Konvenienz {sub} {f} yakışık alma
konvenieren {v} yakışık almak
nicht anstößig yakışıksız değil
obszön {adj} yakışıksız
die Obszönität {sub} {f} yakışıksızlık
passen {v} [passte, hat gepasst] yakışmak
passen {v} [passte, hat gepasst] yakıştırmak
passend {adj} [angebracht] yakışık olur
passend {adj} yakışır
passend gekleidet yakışık giyimli
pikanterweise {adv} [was nicht einer gewissen Pikanterie entbehrt] yakışıksız şekilde
die Sahneschnitte {sub} {f} [ugs.: gutaussehende Person] yakışıklı tip
scheinwahr {adj} yakıştırma
0.004s