2 direkte Treffer gefunden für: Salz

Deutsch Türkisch
das Salz {sub} {n} mutfak tuzu
das Salz {sub} {n} tuz

77 indirekte Treffer gefunden für: Salz

Deutsch Türkisch
Salz auf, in die Wunde streuen {v} yaraya, yaranın üstüne tuz serpmek
Salz in die Wunde streuen {sub} {n} yaraýa tuz serpmek
Salz in die Wunden streuen {sub} {n} yaralara tuz serpmek
Salz nach Belieben {sub} {n} işteğe göre tuz
Salz streuen {v} tuz serpmek
Salz verschütten {v} tuz dökmek
Salz von Edelmetallen {sub} {n} değerli maden tuzu
Salz zur Enteisung {sub} {n} buz çözmek için tuz
Salz, alkalisches- {sub} {n} alkalik tuz
Salz- und Pfefferstreuer {sub} {m} tuzluk ve biberlik
der Salzabbau {sub} {m} tuz çıkarma
der Salzabfall {sub} {m} tuz atığı
die Salzablagerung {sub} {f} tuz tortusu
der Salzabsetzer {sub} {m} tuz çöktürücü
der Salzabsitzer {sub} {m} tuz çöktürücü
die Salzader {sub} {f} [Ader, die Salz führt] tuz damarı
das Salzammoniak {sub} {n} amonyak tuzu
das Salzammoniak {sub} {n} amonyum klorid
das Salzammoniak {sub} {n} nisadır
das Salzamt {sub} {n} [veraltet] tuz dairesi
salzarm {adj} az tuzlu
salzarm {adj} tuzu az
Salzarme Ernährung {sub} {f} az tuzlu yemek
salzarme Kost tuzsuz yiyecek kürü
salzartig {adj} tuza benzer
die Salzaufbereitung {sub} {f} tuz imali
die Salzaufbereitung {sub} {f} tuz işleme
die Salzausblühung {sub} {f} tuzun çiçeklenmesi
das Salzbad {sub} {n} tuz banyosu
das Salzbadhärten {sub} {n} tuz banyosunda tavlama
die Salzbadhärtung {sub} {f} tuz banyosunda tavlama
der Salzbadofen {sub} {m} tuz banyolu fırın
der Salzbecken {sub} {m} tuz havuzu
der Salzbedarf {sub} {m} tuz ihtiyacı
der Salzbehälter {sub} {m} klorasit kabı
der Salzbergbau {sub} {m} tuz madeni
der Salzbergwerk {sub} {m} tuz madenî
salzbildend {adj} tuz oluşturan
die Salzbildung {sub} {f} tuz teşekkülü
der Salzboden {sub} {m} tuzlu toprak
der Salzbrecher {sub} {m} tuz öğütücü
die Salzbrezel {sub} {f} tuzlu brezel
die Salzbrezel {sub} {f} tuzlu alman simidi
der Salzbrocken {sub} {m} tuz kaya parçası
die Salzbrühe {sub} {f} aşırı tuzlu su
Salzburg Avusturya`da bir şehir
Salzburger Festspiele {sub} {pl} Salzburg festivali oyunları
der Salzdiapir {sub} {m} [unterirdische Ansammlung von Steinsalz] yeraltında kaya tuzu birikimi
der Salzdom {sub} {m} [unterirdische Ansammlung von Steinsalz] yeraltında kaya tuzu birikimi
der Salzdorsch {sub} {m} tuzlu morina balığı
die Salzdrüse {sub} {f} tuz bezi
Abfallbehandlung mittels geschmolzenem Salz {sub} {f} erimiş tuz ile çöp muamelesi
das Abraumsalz {sub} {n} potasyum tuzu
das Alkalisalz {sub} {n} alkalin tuzu
das Aluminiumsalz {sub} {n} alüminyum tozu
das Ameisensäuresalz {sub} {n} formiyat
das Ameisensäuresalz {sub} {n} karınca asidi
das Ammoniaksalz {sub} {n} amonyak tuzu
das Ammoniumsalz {sub} {n} amonyum tuzu
das Anilinsalz {sub} {n} anili n tuzu
anorganisches Salz {sub} {n} inorganik tuz
das Antimonsalz {sub} {n} antimon tuzu
das Aschensalz {sub} {n} potas
das Auftausalz {sub} {n} buz eritme tuzu
das Badesalz {sub} {n} banyotuzu
das Baisalz {sub} {n} deniz tuzu
das Bariumsalz {sub} {n} baryum tuzu
das Bittersalz {sub} {n} [pharm.] İngiliz tuzu
das Bittersalz {sub} {n} magnezyum sülfatı
das Bleisalz {sub} {n} kurşun tuzu
das Blutlaugensalz {sub} {n} sülfosiyanür eriyiği
das Borsalz {sub} {n} asit borik
das Brausesalz {sub} {n} köpürücü tuz
das Bromsalz {sub} {n} [Med.] bromür
das Bromsalz {sub} {n} [Med.] bromür başka bir cisim ile karıştırılarak sinir yatıştırmak için kullanılır
bromsaures Salz {sub} {n} bromat
das Brunellensalz {sub} {n} prunel tuzu
0.004s