Keine direkten Treffer gefunden für: yoklu

Deutsch Türkisch

39 indirekte Treffer gefunden für: yoklu

Deutsch Türkisch
abessiv {adj} yokluk durumu
die Absenz {sub} {f} yokluk
die Abwesenheit {sub} {f} yokluk
anflehen {v} [flehte an, hat angefleht] yokluğa düşmek
dahinleben {v} yokluk içinde yaşamak
dahinvegetieren {v} yokluk içinde sürünmek
dahinvegetieren {v} yokluklar içinde mücadele vermek
darben {v} [darbte, habe gedarbt] yokluk çekmek
Du fehlst mir yokluğun beni üzüyor
du hast mir sehr gefehlt yokluğunu çok hissettim
durch Abwesenheit glänzen Yokluğunda yeri belli olmak
die Entbehrung {sub} {f} yokluk
die Entziehung {sub} {f} yokluk
die Entziehung {sub} {f} yokluğunu çekme
der Entzug {sub} {m} yokluğunu çekme
die Ermangelung {sub} {f} yokluk
das Fehlen {sub} {n} yokluk
ich vermisse dich sehr yokluğunu hissediyorum
im Dreck sitzen {v} yokluk içinde olmak
in Abwesenheit yokluğunda
die Knappheit {sub} {f} yokluk
der Mangel {sub} {m} yokluk
Mangel leiden {v} yokluk çekmek
die Mangelwirtschaft {sub} {f} yokluk ekonomisi
missen {v} [misste, hat gemisst] yokluğuna katlanabilmek
die Nichtexistenz {sub} {f} yokluk
nichts {adv} yokluk
das Nichts {sub} {n} yokluk
die Not {sub} {f} [Armut] yokluk
Not leiden {v} yokluk çekme
Not leidend {adj} yokluk (veya sıkıntı) çeken
notleidend {adj} yokluk (veya sıkıntı) çeken
notleidend {adj} yokluk çeken
Notleidende {adj} yokluk çekenler
die Säumnis {sub} {f} yokluk
Vegetieren {v} yokluk içinde yaşam sürmek
verelenden {v} yoklu içinde yaşamak
vermissen {v} [vermisste, hat vermisst] yokluğunu hissetmek
das Versäumnis {sub} {n} yokluk
0.002s