Keine direkten Treffer gefunden für: Glücks

Deutsch Türkisch

56 indirekte Treffer gefunden für: Glücks

Deutsch Türkisch
das Glucksen {sub} {n} gluk gluk sesleri çıkararak akma
glucksen {v} gluk gluk sesleri çıkararak akmak
glucksen {v} içinden gülmek
glucksend {adj} gürül gürül
glucksend {adj} içinden gülerek
glucksendes Geräusch {sub} {n} gürül gürül ses
der Gluckser {sub} {m} [Schluckauf] hıçkırık
der Glücksfaktor {sub} {m} şans faktörü
die Glücksfaktoren {sub} {pl} şans faktörleri
gluckst [er, sie, es~] hıçkırıyor
gluckste [er, sie, es~] hıçkırmıştı
glucksten [sie~] hıçkırmışlardı
Glücks- şans-
Glücks- [des~] şansın-
die Glücksache {sub} {f} şans işi
der Glücksautomat {sub} {m} şans otomatiği
Glücksbarometer [Glücksbärchis] mutluluk barometresi
der Glücksbeutel {sub} {m} şans torbası
der Glücksbote {sub} {m} iyi haber getiren
die Glücksbotschaft {sub} {f} iyi haber
das Glücksbriefchen {sub} {n} niyet mektubu
der Glücksbringer {sub} {m} [Amulett] tılsım
der Glücksbringer {sub} {m} [islamisch] muska
der Glücksbringer {sub} {m} maskot
der Glücksbringer {sub} {m} uğur
der Glücksbringer {sub} {m} uğur getiren
der Glücksbringer {sub} {m} şans getiren
die Glücksbringer {sub} {pl} şans getirenlar
die Glücksbude {sub} {f} mutlu yuva
der Glücksbursche {sub} {m} şansi oğlan
Glücksbärchi [Glücksbärchis] mutluluk barometresi
die Glücksbärchis {sub} {pl} mutluluk barometreleri
glückselig {adj} bahtiyar
glückselig {adj} kadir gecesi doğmuş
glückselig {adj} mesut
glückselig {adj} mutluluktan uçan
glückselig {adj} çok mutlu
glückselig {adj} şanslı
die Glückseligkeit {sub} {f} adeta mutluluktan uçma
die Glückseligkeit {sub} {f} saadet
die Glückseligkeit {sub} {f} gönül rahatlığı
der Glücksfall {sub} {m} {ugs.} düşeş
der Glücksfall {sub} {m} kısmet
der Glücksfall {sub} {m} talih
der Glücksfall {sub} {m} şans
der Glücksfall {sub} {m} şans eseri
der Glücksfall {sub} {m} şanslı bir durum
der Glücksfall {sub} {m} şanslı rastlantı
die Glücksfälle {sub} {pl} kısmetler
der Glücksfund {sub} {m} rastgele bulunan değerli eşya veya bir şey
der Glücksfund {sub} {m} şans eseri bulunan değerli bir şey
Abnahme des Glücks {sub} {f} şansın azalması
auf dem Gipfel des Glücks mutluluğun doruğunda
auf der Höhe des Glücks şansın zirvesinde
auf der Höhe seines Glücks şansının doruğunda
ein Vorbote des Unglücks felaketin ön habercileri
0.003s