2 direkte Treffer gefunden für: Frühling

Deutsch Türkisch
der Frühling {sub} {m} bahar
der Frühling {sub} {m} ilkbahar

55 indirekte Treffer gefunden für: Frühling

Deutsch Türkisch
Frühling vor, Herbst zurück [Eselsbrücke für die Zeitumstellung] (yaz saati uygulaması) ilkbaharda geri, sonbaharda ileri
die Frühlinge {sub} {pl} baharlar
der Frühlingsabend {sub} {m} ilkbahar akşamı
das Frühlingsadonisröschen {sub} {n} yalan boynuzotu
der Frühlingsanfang {sub} {m} ilkbahar başlangıcı
der Frühlingsbeginn {sub} {m} ilkbahar başlangıcı
die Frühlingsblumen {sub} {pl} ilkbahar gülleri
die Frühlingsblüten {sub} {pl} ilkbahar çicekleri
der Frühlingsbote {sub} {m} ilkbahar müjdecisi
der Frühlingsbote {sub} {m} ilkbaharın geldiğini gösteren belirtiler
das Frühlingserwachen {sub} {n} bahar canlanması
die Frühlingsferien {sub} {pl} bahar tatilleri
das Frühlingsfest {sub} {n} Bahar Bayramı
die Frühlingsfliege {sub} {f} ilkbahar sineği
das Frühlingsgedicht {sub} {n} bahariye
die Frühlingsgefühle {sub} {pl} gençlik çağı duyguları
Frühlingsgefühle bekommen bahar başına vurmak
das Frühlingsgemüse {sub} {n} bahar sebzesi
die Frühlingsgöttin {sub} {f} [weiblich: eskiden Hristiyanlarda] ilkbahar tanrısı
frühlingshaft {adj} ilkbahar gibi
frühlingshaft {adj} ilkbaharımsı
frühlingshafte ilkbaharımsı
das Frühlingshochwasser {sub} {n} ilkbahar seli
der Frühlingskatarrh {sub} {m} ilkbahar nezlesi
die Frühlingsknotenblume {sub} {f} kar çiçeği
die Frühlingslandschaft {sub} {f} ilkbahar manzarası
die Frühlingsluft {sub} {f} bahar havası
der Frühlingsmonat {sub} {m} bahar ayı
die Frühlingsmonate {sub} {pl} bahar ayları
der Frühlingsmorgen {sub} {m} bahar sabahı
frühlingsmäßig {adv} ilkbaharı andıran
der Frühlingspunkt {sub} {m} [Astrologie] bahar noktası
Frühlingsputz machen {v} bahar temizliği yapmak
der Frühlingsregen {sub} {m} bahar yağmuru
die Frühlingsrolle {sub} {f} Çin usulü sebzeli börek
die Frühlingsrollen {sub} {pl} Çin usulü sebzeli börekler
das Frühlingsröllchen {sub} {n} Çin usulü sebzeli küçük börek
die Frühlingsröllchen {sub} {pl} Çin usulü sebzeli küçük börekler
der Frühlingsschlußverkauf {sub} {m} ilkbahar bitişi satışları
die Frühlingsstimmung {sub} {f} ilkbahar atmosferi
der Frühlingstag {sub} {m} ilkbahar günü
der Frühlingsurlaub {sub} {m} ilkbahar tatili
das Frühlingswetter {sub} {n} bahar havası
der Frühlingswind {sub} {m} bahar rüzgârı
die Frühlingszeit {sub} {f} bahar zamanı
die Frühlingszwiebel {sub} {f} yeşil soğan
die Frühlingszwiebeln {sub} {pl} yeşil soğanlar
antarktischer Frühling {sub} {m} Antarktik ilkbaharı
diesen Frühling bu bahar
im Frühling ilk baharda
der Konjunkturfrühling {sub} {m} devresel canlanma
letzten Frühling [am~] son ilkbaharda
nächsten Frühling [im~] gelecek ilkbaharda
Urlaub im Frühling {sub} {m} ilkbaharda tatil
der Vorfrühling {sub} {m} [Naturwissenschaft] erken bahar
0.002s