Keine direkten Treffer gefunden für: presle

Deutsch Türkisch

49 indirekte Treffer gefunden für: presle

Deutsch Türkisch
das Abdrücken {sub} {n} [Abpressen] presleme
abgepresste Schnitzel {sub} {m} preslenmiş döküntü
abgepresste Schnitzel {sub} {m} preslenmiş kırpıntı
die Abpressung {sub} {f} presleme
das Abstanzen {sub} {n} presleme
abstanzen {v} preslemek
das Abstrecken {sub} {n} presleyerek şekil verme
die Apfelkelterei {sub} {f} presle elma suyunu çıkarma
auspressen {v} [presste aus, hat ausgepresst] preslemek
das Duplexpapier {sub} {n} preslenerek birbirine yapıştırılmış kâğıt
das Durchpressen {sub} {n} presleme
eingepresst preslenmiş
die Einpressmutter {sub} {f} preslenmiş somun
die Einpresstechnik {sub} {f} presleme tekniği
das Einpressteil {sub} {n} preslenmiş parça
Einpresstiefe null presleme derinliği sıfır
die Einpressung {sub} {f} presleme
die Einpreßtiefe {sub} {f} presleme derinliği
das Einpreßwerkzeug {sub} {n} presleme aleti
formgepresstes Rundrohr {sub} {n} presle şekil verilmiş yuvarlak boru
die Fugenpressung {sub} {f} presleyerek çatlak doldurma
der Furnierpresser {sub} {m} presle kaplayıcı
die Futterpresslinge {sub} {pl} preslenmiş yemler
Fügen durch Einpressen {sub} {n} presleyerek iliştirmek
gektimpeltes Blech {sub} {n} preslenmiş sac
gepresste Shwelle {sub} {f} preslenmiş travers
gepresste Stahlfelge {sub} {f} preslenmiş çelik jant
die Gummipressplatte {sub} {f} preslenmiş kauçuk levha
haufwerksporig {adj} preslenmiş granül malzeme
das Herbar {sub} {n} preslenen ve kurutulan bitkilerin sistematik olarak biriktirilmesi
der Kartoffelpressschrot {sub} {m} preslenmiş patates parçaları
der Passsitz {sub} {m} presle geçirme
der Passsitz {sub} {m} presle geçme
piezoelektrisch {adj} [Technik] preslenmiş elektrik parçası
pressbar {adj} preslenebilir
der Pressbehälter {sub} {m} preslenmiş çöp kutusu
das Pressen {sub} {n} [zum Dienst] presleme
die Pressen {sub} {pl} presler
pressen {v} [presste, hat gepresst] preslemek
Pressen und Formtechnik {sub} {f} presleme ve şkil verme teknolojisi
pressend {adj} presleyen
die Pressform {sub} {f} presle verilen şekil
die Presshefe {sub} {f} preslenmiş maya
das Pressholz {sub} {n} preslenmiş ağaç
die Pressmantelelektrode {sub} {f} preslenmiş elektrot
die Pressmasse {sub} {f} presleme maddesi
das Pressschnitzholz {sub} {n} preslenmiş levha odun
der Pressverbinder {sub} {m} presle birleştirici
das Stanzpressenteil {sub} {n} preslenmiş sac eşya
0.003s