768.284 Einträge, 237.695 Anfragen
Dolmetscher- und Übersetzerverzeichnis aller Sprachen / Tüm diller için Tercüman listesi
8 direkte Treffer gefunden für: hoşgörü

Deutsch Türkisch
die Duldsamkeit {sub} {f} hoşgörü
die Duldung {sub} {f} hoşgörü
die Großmut {sub} {f} hoşgörü
die Großzügigkeit {sub} {f} [Toleranz] hoşgörü
die Langmut {sub} {f} hoşgörü
die Milde {sub} {f} hoşgörü
die Nachsicht {sub} {f} hoşgörü
die Toleranz {sub} {f} hoşgörü

52 indirekte Treffer gefunden für: hoşgörü

Deutsch Türkisch
duldsam {adj} hoşgörülü
engherzig {adj} [ohne Toleranz] hoşgörüsüz
engherzig {adj} hoşgörüsüz
die Engherzigkeit {sub} {f} hoşgörüsüzlük
freizügig {adj} hoşgörülü
die Freizügigkeit {sub} {f} hoşgörülü olma
das Freizügigkeitsprinzip {sub} {n} hoşgörülü olma prensibi
geduldeterweise {adj} hoşgörülü olarak
geduldig {adj} hoşgörülü
gegen jemanden Nachsicht üben {v} hoşgörülü davranmak
gnädig {adj} [nachsichtig] hoşgörücü
gnädig {adj} hoşgörülü
gnädiges Schicksal {sub} {n} hoşgörülü kader
die Gnädigkeit {sub} {f} hoşgörülülük
großmütig {adj} hoşgörülü
großzügig {adj} [tolerant] hoşgörülü
intolerant {adj} hoşgörüsüz
die Intoleranz {sub} {f} hoşgörüsüzlük
die Intoleranzen {sub} {pl} hoşgörüsüzlükler
das Kavaliersdelikt {sub} {n} hoşgörülür suç
konnivent {adj} hoşgörülü
langmütig {adj} hoşgörülü
die Langmütigkeit {sub} {f} hoşgörülülük
mild {adj} hoşgörülü
mild [nachsichtig] hoşgörülü
die Milde {sub} {f} hoşgörülük
mit jemandem Nachsicht haben {v} hoşgörülü davranmak
der Mutualismus {sub} {m} hoşgörülülük
die Mutualität {sub} {f} hoşgörülülük
Nachsicht haben {v} hoşgörü sahibi olmak
Nachsicht zeigen {v} hoşgörü göstermek
Nachsicht zeigend {adj} hoşgörü gösteren
die Nachsichten {sub} {pl} hoşgörüler
nachsichtig {adj} hoşgörücü
nachsichtig {adj} hoşgörülü
nachsichtig sein {v} hoşgörülü olmak
sanft {adj} hoşgörülü
schonungslos {adj} [unnachsichtig] hoşgörüsüz
der Softie {sub} {m} {ugs.} hoşgörülü genç adam
die Softies {sub} {pl} {ugs.} hoşgörülü genç adamlar
tolerabel {adj} hoşgörülebilir
tolerant {adj} hoşgörücü
tolerant {adj} hoşgörülü
tolerante Ansichten haben {v} hoşgörülü görüşe sahip olmak
die Toleranz {sub} {f} hoşgörülülük
Toleranz ist unser Leitmotiv hoşgörülülük bizim temel düşüncemiz
die Toleranzgrenze {sub} {f} hoşgörü sınırı
die Toleranzschwelle {sub} {f} hoşgörü eşiği
die Toleranzschwelle {sub} {f} hoşgörü sınırı
die Tolerierungspolitik {sub} {f} hoşgörü politikası
unduldsam {adj} hoşgörüsüz
allzu große Nachsicht {sub} {f} çok büyük hoşgörü
0.002s