Keine direkten Treffer gefunden für: siktir

Deutsch Türkisch

52 indirekte Treffer gefunden für: siktir

Deutsch Türkisch
die Abklemm-Gripzange {sub} {f} sıktırmalı kerpeten
angestaucht {adj} sıktırılmış
Anziehdrehwerkzeug [festziehen] sıktırma torma aleti
die Einspannbuchse {sub} {f} sıktırma borusu
Fräsen der Aufspannflächen {sub} {n} sıktırılan yüzeyleri frezeleme
der Futterkolben {sub} {m} [Kolben eines Spannmittels] sıktırma pistonu
der Klemmadapter {sub} {m} sıktırma adaptörü
der Klemmanschluss {sub} {m} sıktırma bağlantısı
das Klemmanschlussstück {sub} {n} sıktırma bağlantısı parçası
der Klemmeffekt {sub} {m} sıktırma etkisi
die Klemmeinrichtung {sub} {f} sıktırma düzeni
das Klemmelement {sub} {n} sıktırma elemanı
der Klemmhalter {sub} {m} sıktırma hatası
der Klemmkörper {sub} {m} sıktırma cismi
die Klemmlänge {sub} {f} sıktırma uzunluğu
die Klemmmappe {sub} {f} sıktırma dosya
der Klemmschlitz {sub} {m} sıktırma yarığı
die Klemmschnalle {sub} {f} sıktırma tokası
das Klemmset {sub} {n} sıktırma seti
die Klemmspindel {sub} {f} sıktırma iği
die Klemmstange {sub} {f} sıktırma çubuğu
das Klemmstativ {sub} {n} sıktırma sehpası
die Klemmstelle {sub} {f} sıktırma yeri
die Klemmstellen {sub} {pl} sıktırma yerleri
der Klemmstift {sub} {m} sıktırma pimi
die Klemmtraverse {sub} {f} sıktırma traversi
der Klemmverbinder {sub} {m} sıktırarak bağlayıcı
die Klemmverbindung {sub} {f} sıktırarak bağlama
das Klemmverbindungssystem {sub} {n} sıktırarak bağlama sistemi
der Klemmverschluss {sub} {m} sıktırma kapak
die Klemmverschraubung {sub} {f} sıktırma vida
nicht angezogen [Schraube] sıktırılmamış
das Quetschholz {sub} {n} sıktırma
scheißen auf... {v} {ugs.} siktir et
sich fickenlassend weggehen siktir olup gitmek
sich verpissen {v} [vulg.] siktir gitmek
sich zum Teufel scheren {v} siktir olup gitmek
der Spanndurchmesser {sub} {m} sıktırma çapı
die Spannkraft {sub} {f} sıktırma basıncı
der Spannstahl {sub} {m} sıktırma çeliği
die Spannstelle {sub} {f} sıktırma yeri
das Spannsystem {sub} {n} sıktırma sistemi
die Spanntechnik {sub} {f} sıktırma tekniği
die Spanntiefe {sub} {f} [Schraubstock] sıktırma derinliği
der Spanntisch {sub} {m} sıktırma masası
die Staubinde {sub} {f} sıktırma bağı
Verpiss dich! [vulg.] siktir ol git!
verschwinde! siktir ol
wertlos {adj} siktiri boktan {adv}
würgen {v} [würgte, hat gewürgt] sıktırmak
zukneifen {v} [kniff zu, hat zugekniffen] sıktırmak
Klein ist schick {sub} {n} küçük şıktır
0.003s