Keine direkten Treffer gefunden für: yaği

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: yaği

Deutsch Türkisch
abschöpfen {v} [Fett: schöpfte ab, hat abgeschöpft] yağını almak
abschöpfen {v} [schöpfte ab, hat abgeschöpft] yağını almak
Auspumpen des Öles {sub} {n} yağın pompalanması
ausregnen {v} yağıp sona ermek
das Öl erneuern yağı yenilemek
das Öl wechseln yağı değiştirmek
Entbasung des Öles {sub} {f} yağın bazını giderme
entfetten {v} yağını almak
entfetten {v} yağını temizlemek
der Entfetter {sub} {m} yağını temizleyen
entfettet [er, sie, es~] yağını temizliyor
entfettete Fasern {sub} {pl} yağı temizlenen lifler
die Entfettung {sub} {f} yağını alma
entrahmt {adj} yağı alınmış
entrahmte Milch yağı alınmış süt
entschweißen {v} yağını gidermek
entwässern von Öl yağın suyunu almak
entölen {v} yağını çıkarmak
die Entölung {sub} {f} yağını alma
die Entölung {sub} {f} yağını giderme
das Fertigentfetten {sub} {n} yağını alma
die Fertigentfettung {sub} {f} yağını giderme
fettartig {adj} yağımsı
die Fetthärtung {sub} {f} yağın sertleştirilmesi
fettreduziert {adj} yağı azaltılmış
fettreduzierte Butter {sub} {f} yağı azaltılmış tereyağı
fettreduzierte Milch {sub} {f} yağı azaltılmış süt
die Gesamtregenkurve {sub} {f} yağış toplam eğrisi
herunterprasseln {v} yağış yağmak
die Magermilch {sub} {f} yağı alınmış süt
das Matschwetter {sub} {n} yağışlı hava
der Niederschlag {sub} {m} [Naturwissenschaft] yağış
die Niederschlagmessstelle {sub} {f} yağış ölçme yeri
die Niederschlagsanalyse {sub} {f} yağış analizi
die Niederschlagsdauer {sub} {f} yağış süresi
das Niederschlagsdefizit {sub} {n} yağış noksanlığı
die Niederschlagsdichte {sub} {f} yağış yogunluğu
niederschlagsfrei {adj} [Naturwissenschaft] yağışsız
das Niederschlagsgebiet {sub} {n} yağışlı bölge
die Niederschlagshöhe {sub} {f} yağışlı bölge yüksekliği
die Niederschlagsintensität {sub} {f} yağış şiddeti
der Niederschlagsmesser {sub} {m} yağış ölçer
der Niederschlagssammler {sub} {m} yağış toplayıcı
der Niederschlagsschreiber {sub} {m} yağış kaydedici
die Niederschlagsstärke {sub} {f} yağış şiddeti
die Niederschlagswahrscheinlichkeit {sub} {f} yağış olasılığı
die Niederschläge {sub} {pl} [Regen] yağışlar
der Ombrograf {sub} {m} [Meteorologie] yağış kaydetme aleti, plüviyometre
der Ombrograph {sub} {m} [Meteorologie] yağış kaydetme aleti, plüviyometre
Öl ablassen {v} yağı akıtmak
Öl zum Braten verwenden {v} yağı kızartmak için kullanmak
das Aalraupenleberöl {sub} {n} yılanbalığı tırtılı karaciğer yağı
abgehangerer Bauchspeck {sub} {m} uzun süre asılı kalan karın yağı
das Ablauföl {sub} {n} akış yağı
das Abschreckungsöl {sub} {n} söndürme yağı
das Abschrecköl {sub} {n} tavlama yağı
das Absinthöl {sub} {n} vermut yağı
das Achsenfett {sub} {n} dingil yağı
das Achsfett {sub} {n} dingil yağı
die Achsstütze {sub} {f} muylu dayağı
das Ajowanöl {sub} {n} [Pflanze] Mısır yağı
das Akazienblütenöl {sub} {n} akasya çiçeği yağı
das Akazienöl {sub} {n} akasya yağı
das Alantöl {sub} {n} andızotu yağı
das Allylsenföl {sub} {n} alil hardal yağı
der Alpenski {sub} {m} alp kayağı
das Altfett {sub} {n} eski gres yağı
das Ambossfutter {sub} {n} örs ayağı
der Ambossstock {sub} {m} örs ayağı
das Ananasöl {sub} {n} ananas yağı
das Anchovisöl {sub} {n} ançuvez yağı
das Anilinöl {sub} {n} anilin yağı
das Anisöl {sub} {n} anason yağı
das Anthracenöl {sub} {n} antrasen yağı
das Anthrazenöl {sub} {n} antrasen yağı
der Apfelbranntwein {sub} {m} elma konyağı
das Apfelkernöl {sub} {n} elma çekirdeği yağı
0.005s