2 direkte Treffer gefunden für: urba

Deutsch Türkisch
das Gewand {sub} {n} urba
das Kleid {sub} {n} urba

60 indirekte Treffer gefunden für: urba

Deutsch Türkisch
der Städtebau {sub} {m} urbanizm
urban {adj} görgülü
urban {adj} kentsel
urban {adj} kibar
urban {adj} nazik
urban {adj} saygılı
urban {adj} zarif
urban {adj} şehirsel
urban [geh.: weltmännisch] çelebi
urbane Zentren {sub} {pl} kentsel merkezler
urbanem Zentrum [Dativ] kentsel merkeze
urbane Gegend {sub} {f} kentsel bölge
die Urbanisation {sub} {f} kentleştirme
die Urbanisation {sub} {f} şehirleştirme
urbanisieren {v} [urbanisierte, hat urbanisiert] kibarlaştırmak
urbanisieren {v} [urbanisierte, hat urbanisiert] nazikleştirmek
urbanisieren {v} [urbanisierte, hat urbanisiert] yerleşim alanı haline getirmek
urbanisieren {v} [urbanisierte, hat urbanisiert] yerleşime açmak
urbanisieren {v} [urbanisierte, hat urbanisiert] zarifleştirmek
die Urbanisierung {sub} {f} kentleşme
die Urbanisierung {sub} {f} şehirleşme
die Urbanisierung {sub} {f} şehirlilik
die Urbanisiserung {sub} {f} kentleşme
der Urbanismus {sub} {m} kentçilik
der Urbanismus {sub} {m} şehircilik
der Urbanist {sub} {m} şehirci
die Urbanistik {sub} {f} şehircilik
die Urbanistin {sub} {f} [weiblich] şehirci
das Urbanit {sub} {n} urbanit
die Urbanität {sub} {f} kentsel yaşam
die Urbanität {sub} {f} kibarlık
die Urbanität {sub} {f} nezaket
die Urbanität {sub} {f} zerafet
die Urbanität {sub} {f} şehir hayatı
urbar {adj} ekilebilir
urbar {adj} sürülebilir
urbar {adj} tarıma elverişli
das Urbar {sub} {n} islâh edilebilir
urbar machen {v} islâh etmek
urbares Land {sub} {n} islâh edilebilir arazi
urbarisieren {v} ekilebilir yapmak
die Urbarisierung {sub} {f} ekilebilir yapma
das Urbarmachen {sub} {n} ekilebilir yapma
die Urbarmachung {sub} {f} [von Boden] ekilebilir hale getirme
die Urbarmachung {sub} {f} tarla açma
die Urbarmachung {sub} {f} tarıma elverişli hale getirme
Urbarmachung einer Wüste {sub} {f} çölü ekilebilir hale getirme
Urbarmachung von Moorland {sub} {f} çorak araziyi ekilebilir hale getirme
der Blattertorf {sub} {m} levhalı turba
der Fasertorf {sub} {m} lifli turba
der Modertorf {sub} {m} çürük turba
das Moor {sub} {n} turba
der Pechtorf {sub} {m} balçıklı turba
der Streichtorf {sub} {m} kalıplama turba
der Torf {sub} {m} [Faser-, Filtertorf] lifli turba
der Torf {sub} {m} turba [az çok kömürleşmiş durumda bitki kalıntılarından oluşan, yakıt olarak kullanılan, siyaha yakın renkte, hafif süngerimsi taşıl kömür]
der Torfmull {sub} {m} kurutulmuş turba
der Torfstich {sub} {m} [Stelle] yosunlu turba
der Torimull {sub} {m} kurutulmuş turba
der Weißtorf {sub} {m} beyaz turba
0.003s