1 direkte Treffer gefunden für: Dicken

Deutsch Türkisch
die Dicken {sub} {pl} şişmanlar

39 indirekte Treffer gefunden für: Dicken

Deutsch Türkisch
der Dickenfühler {sub} {m} kalınlık hissedici
die Dickenlehre {sub} {f} kalınlık mastarı
das Dickenmaß {sub} {n} kalınlık ölçüsü
der Dickenmesser {sub} {m} kalınlık ölçer
der Dickenmesser {sub} {m} kalınlıkölçer
das Dickenmessgerät {sub} {n} kalınlık ölçme sunii
die Dickenmessung {sub} {f} kalınlık ölçme
die Dickenprüfung {sub} {f} kalınlık kontrolü
die Dickenregelung {sub} {f} kalınlık ayarı
der Dickenschnellmesser {sub} {m} hızlı kalınlık ölçer
die Dickenschwankung {sub} {f} kalınlık değişimi
der Dickenschwinger {sub} {m} kalınlık vibratörü
die Dickentoleranz {sub} {f} kalınlık toleransı
die Dickenungleichmäßigkeit {sub} {f} kalınlık intizamsızlığı
das Dickenwachstum {sub} {n} kalınlaşma
abdicken {v} koyultmak
andicken {v} koyulaştırmak
Bauch von Dicken {sub} {m} şişmaların göbeği
das Eindicken {sub} {n} kalınlaştırma
das Eindicken {sub} {n} koyulaştırma
eindicken {v} ağda haline gelmek
eindicken {v} ağdalaştırmak
eindicken {v} kalınlaşmak
eindicken {v} kalınlaştırmak
eindicken {v} kaynatarak koyulaştırmak
eindicken {v} koyulaşmak
eindicken {v} koyulaştırmak
eindicken {v} koyultmak
die Kupferschichtdicken {sub} {f} bakır katman kalınlıkları
lang einkochen zum Eindicken {v} kabarması için uzun zaman pişirmek
die Schichtdicken {sub} {pl} tabaka kalınlıkları
sich verdicken {v} kalınlaşmak
sich verdicken {v} kalınlaşrmak
sich verdicken {v} koyulaşmak
sich verdicken {v} pekleşmek
verdicken {v} [verdickte, hat verdickt] kalınlaştırmak
verdicken {v} [verdickte, hat verdickt] katılaştırmak
verdicken {v} [verdickte, hat verdickt] koyulaştırmak
verdicken {v} [verdickte, hat verdickt] pekleştirmek
0.003s