Keine direkten Treffer gefunden für: gere

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: gere

Deutsch Türkisch
Abnutzung im Rahmen von bestimmungsgerechter Nutzung {sub} {f} gereğince kullanım esnasında eskime
Abortus indicatus {sub} {m} gerekli doğum
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} [unnütze Aufregung] gereksiz telaş
der Affenzirkus {sub} {m} {ugs.} [unnütze Aufregung] gereksiz öfke
alle anfallenden Reparaturen muss ich übernehmen gerekli bütün tamirleri üstlenmek zorundayım
alle erforderliche Information {sub} {pl} gerekli her türlü bilgiler
allenfalls {adv} gerekirse
allenfalls {adv} gerektiğinde
alles Überflüssige wegschneiden gereksiz her şeyi kesip atmak
alles, was notwendig ist gerekli olan her şey
allfällig {adj} gerekirse
der Alltagsbezug {sub} {m} [z.B. im Schulunterricht] gerekli güncel bilgilere değinme
als erforderlich erachten {v} gerekli görmek
die Anforderung {sub} {f} gereklilik
angezeigt sein {v} gerekmek
anziehen {v} [zog an, hat angezogen] gererek çekmek
der Apparat {sub} {m} gereç
die Appetenz {sub} {f} gereksinim
die Appetenzen {sub} {pl} gereksinimler
der Arzneimittelmissbrauch {sub} {m} gereksiz yere aşırı ilaç kullanma
die Auflagen {sub} {pl} gereksinimler
aufspannen {v} [spannte auf, hat aufgespannt] gererek açmak
aufspannen {v} [spannte auf, hat aufgespannt] gererek tutturmak
aufspannend {adj} gererek tutucu
das Aufweitrecken {sub} {n} gererek genişletme
ausgiebig {adj} gereğinden fazla
auslegen {v} [in die für die Funktion erforderliche Lage bringen] gerekli pozisyonda koymak
der Ausschneidebohrer {sub} {m} gererek delme
auswalzen {v} gereğinden fazla uzatmak
Änderungen vorbehalten {v} gerektiğinde değişiklik yapılabilir
äußerstenfalls {adv} gerekirse
äußerstenfalls gerekirse
der Bagatellsteuer {sub} {m} gereksiz vergi
der Ballast {sub} {m} gereksiz şey
der Bedarf {sub} {m} [Bedürfnis] gerekseme
der Bedarf {sub} {m} [Bedürfnis] gereksinim
der Bedarf {sub} {m} gereksinme
Bedarf wecken gereksinme uyandırmak
die Bedarfanalyse {sub} {f} gereksinim analizi
die Bedarfsanalyse {sub} {f} gereksinim analizi
die Bedarfsbemessung {sub} {f} gereksinim ölçme
die Bedarfsdeckung {sub} {f} gereksinimleri karşılama
die Bedarfsdeckungsgüter {sub} {pl} gereksinimleri karşılayan eşyalar
die Bedarfsdeckungsplannung {sub} {f} gereksinimleri karşılamaya yönelik planlama
das Bedarfsdeckungsprinzip {sub} {n} [Politisch] gereksinimleri karşılama prensibi
die Bedarfsdeckungswirtschaft {sub} {f} gereksinimleri karşılama ekonomisi
die Bedarfselastizität {sub} {f} gereksinim esnekliği
die Bedarfserhebung {sub} {f} gereksinim talebi
die Bedarfsermittlung {sub} {f} gereksinim tespiti
der Bedarfsfall {sub} {m} gereksinim durumu
die Bedarfsfelder {sub} {pl} gereksinim alanları
abfälligere daha kötüleyici
Abtreibung durch die Schwangere {sub} {f} gebe kadının çocuk düşürmesi
die Abwegigere {sub} {f} daha hatalı
affigere {adj} daha budala
die Angehörigere {sub} {f} aile mensubu
die Angehörigere {sub} {f} akraba
die Angehörigere {sub} {f} hısım
anmutigere {adj} daha cilveli
die armseligere {sub} {pl} daha sefiller
die aufrichtigere {sub} {f} daha dürüst
die Aufsässigere {sub} {f} daha inatçı
aufwendigere {adj} daha zor
ärgere [ich~] kızdırıyorum
beständigere {adj} daha dayanıklı
die Diensteifrigere {sub} {f} gayretli olan
ehrgeizigere {adj} daha hırslı
die Eifrigere {sub} {f} daha gayretlisi
die Eigenwilligere {sub} {f} dik kafalı
eiligere daha acele
einsichtigere [verständnisvoll] daha anlayışlı
eiweißhaltigere {adj} daha proteinli
die Etagere {sub} {f} raf
die Etagere {sub} {f} raflı dolap
farbigere {adj} daha renkli
findigere {adj} daha becerikli
freigebigere daha cömert
0.005s