28 direkte Treffer gefunden für: nett


77 indirekte Treffer gefunden für: nett

Deutsch Türkisch
nett ausgedrückt {v} kibarca söylenmiş söz
nett aussehen {v} sempatik görünmek
nett aussehend {adj} kibar görünen
nett zueinander {adj} birbirine karşı kibar
nett zueinander sein {v} birbirine kibar davranmak
nett finden {sub} {f} sempatik görmek
nett gekleidet {adj} zarif giyinmiş
nett kleiden {v} zarif giyinmek
nett machen {v} hoş yapmak
nett sein {v} kibar olmak
nette- kibar-
nette Arbeit {sub} {f} zarif
nette Kleinigkeit {sub} {f} hoş küçük şey
nette Leute {sub} {pl} nazik insanlar
nette Person {sub} {f} kibar kişi
nette Summe {sub} {f} hatırı sayılır miktar
netter {adj} daha kibar
netter Betrag {sub} {m} önemli meblağ
netter Bursche {sub} {m} kibar delikanlı
netter Chef {sub} {m} nazik şef
netter Kerl {sub} {m} {ugs.} sempatik erkek
netter Kerl {sub} {m} kibar oğlan
netter Lehrer {sub} {m} kibar öğretmek
netter Versuch! [Gespräch] iyi denemeydi
netter Versuch! [Computer] iyi deneme
netterweise {ugs.} nazik olarak
nettes aussehen {sub} {f} zarif görünmek
nettes Einkommen {sub} {n} iyi gelir
nettes Geleit {sub} {n} kibar refakat
nettes Gesicht {sub} {n} kibar yüz
nettes Kerlchen {sub} {n} {ugs.} kibar oğlan
nettes Kind {sub} {n} kibar çocuk
nettes Mädel {sub} {n} kibar kız
nettes Plätzchen hoş bir yercik
nettes Spielzeug {sub} {n} {ugs.} hoş oyuncak
netteste {adj} en kibar
nettesten {adj} en kibarlar
die Nettheit {sub} {f} kibarlık
die Nettigkeit {sub} {f} güzel sözler
die Nettigkeit {sub} {f} hoşluk
die Nettigkeit {sub} {f} kibarlık
die Nettigkeit {sub} {f} kompliman
die Nettigkeit {sub} {f} nezaket
die Nettigkeit {sub} {f} sempatiklik
die Nettigkeit {sub} {f} sevimlilik
der Nettigkeitenaustausch {sub} {m} güzel sözlerle sohbet
Nettigkeits kibarlık
das Netting {sub} {n} [aus dem Englischen] yapma
das Netting {sub} {n} [aus dem Englischen] örme
das Netting {sub} {n} [aus dem Englischen] yapma
der Nettingtermin {sub} {m} yapma randevusu
außerordentlich nett olağanüstü kibar
das Bajonett {sub} {n} kasatura
das Bajonett {sub} {n} süngü
brünett {adj} esmer
brünett {adj} esmer tenli
brünett {adj} kahverengi saçlı
das Bundeskabinett {sub} {n} Federal Hükümet
das Bundeskabinett {sub} {n} federal kabine
das Bundeskabinett {sub} {n} Federal Kabine
freie Stelle im Kabinett {sub} {f} kabinede boş yeri
das Gruselkabinett {sub} {n} korkunç kabine
das Haubajonett {sub} {n} [Militär] kasatura
das Haubajonett {sub} {n} [Militär] süngü
honett {adj} dürüstçe
ich finde dich nett seni kibar buluyorum
ist aber gar nicht nett [das~] hiçde kibarca değil
der Jakonett {sub} {m} soğuk bez
der Kabinett {sub} {m} [Gütebezeichnung für Qualitätsweine mit Prädikat] şarap kalite simgesi
das Kabinett {sub} {n} bakanlar kurulu
das Kabinett {sub} {n} hükümet
das Kabinett {sub} {n} kabine
das Kabinett {sub} {n} kralın çalışma odası
das Kabinett {sub} {n} küçük oda
Kampf mit dem Bajonett {sub} {m} süngü ile dövüş
das Koalitionskabinett {sub} {n} [Politik] koalisyon kabinesi
der Kornett {sub} {m} [Musik] pistonlu çalgı
0.006s