4 direkte Treffer gefunden für: mum

Deutsch Türkisch
die Kerze {sub} {f} [auch Zünd-] mum
das Licht {sub} {n} mum
das Paraffin {sub} {n} [Kerzenwachs] mum
die Wachskerze {sub} {f} mum

77 indirekte Treffer gefunden für: mum

Deutsch Türkisch
Abendessen bei Kerzenlicht {sub} {n} mum ışığında akşam yemeği
die Agentur {sub} {f} mümessillik
der Akquisiteur {sub} {m} mümessil
alles Mögliche {sub} {n} mümkün olan her şey
alles, was möglich ist mümkün olan her şey
an allen Ecken und Enden sparen mümkün olan her şeyde iktisat yapmak
analog {adj} mümasil
die Andwachspalme {sub} {f} [Pflanze] mum ağacı
angehen {v} [ging an, ist angegangen] mümkün olmak
angängig {adj} mümkün
Antworte mir sobald wie möglich! mümkün olan en kısa zamanda bana cevap ver!
Anzahl der möglichen Stellungen {sub} {f} mümkün olan çeşitli duruşların sayısı
aufs Beste {adv} mümkün mertebe
auserlesen {adj} mümtaz
ausführbar {adj} mümkün
ausgeschlossen {adj} mümkün değil
Ausgeschlossen! mümkün değil
ausgeschlossenes unbeabsichtigtes Betätigen {sub} {n} mümkün olmayan istem dışı devreye sokma
ausgesucht {adj} mümtaz
die Auslese {sub} {f} mümtaz
baldmöglichst {adv} mümkün mertebe erken
baldmöglichst {adv} mümkün olan en kısa zamanda
balsamieren {v} mumyalamak
bei Kerzenschein mum ışığında
das Beste {sub} {n} mümkün olan her şey
bestmöglich {adj} mümkün olan en iyi
bestmögliche Bedingungen {sub} {pl} mümkün olan en iyi şartlar
Bestnoten erreichen mümkün en iyi notlara ulaşmak
der Bevollmächtiger {sub} {m} mümessil
die Bevollmächtigte {sub} {f} mümessil
der Bevollmächtigter {sub} {m} mümessil
das Candle-Light-Dinner {sub} {n} [Englisch] mum ışığında törensel yemek
die Darstellung {sub} {f} mümessillik
das ist wohl möglich mümkün olabilir
das Menschenmögliche tun mümkün olan her şeyi yapmak
die Delegierte {sub} {f} [weiblich] mümessil
der Delegierter {sub} {m} mümessil
ehestmöglich {adj} mümkün mertebe çabuk
ehestmöglich {adj} mümkün olduğunca çabuk
das Einbalsamieren {sub} {n} mumyalaştırma
einbalsamieren {v} mumyalaştırmak
einbalsamierend {adj} mumyalaştıran
einbalsamierend {adj} mumyalaştırarark
der Einbalsamierer {sub} {m} mumyalaştırıcı
einbalsamiert mumyalaştırılmış
eine Kerze ausblasen mumu söndürmek
einrichten {v} mümkün kılmak
das Einwachsen {sub} {n} mumlamak
ergiebig {adj} mümbit
ermöglichen {v} mümkün kılmak
der Ermöglicher {sub} {m} mümkün kılan
absolutes Minimum {sub} {n} mutlak eksi
akustisches Minimum {sub} {n} akustik minimum
alle umum
als Minimum {sub} {n} asgari olarak
das Betriebsoptimum {sub} {n} en üst düzeyde üretim
das Betriebsoptimum {sub} {n} tam kapasite ile elde edilen üretim miktarı
das Betriebsoptimum {sub} {n} teorik kapasite
brennende Kerze {sub} {f} yanan mum
das Ceresin {sub} {n} temizlenmiş ve sarartılmış mum
die Duftkerze {sub} {f} kokulu mum
dünne Kerze {sub} {f} ince mum
empfohlenes Minimum {sub} {n} en az tavsiye edilen
die Ersatzwaschung {sub} {f} (İslam) teyemmüm
das Existenzminimum {sub} {n} [en aşağıgeçim düzeyi] asgari geçinme gelirleri
das Existenzminimum {sub} {n} [en aşağıgeçim düzeyi] asgari geçinme geliri
das Existenzminimum {sub} {n} asgari geçim düzeyi
das Existenzminimum {sub} {n} asgari geçim haddi
das Existenzminimum {sub} {n} asgari varoluş
das Existenzminimum {sub} {n} geçim alt sınırı
das Existenzminimum {sub} {n} geçinmek için zorunlu olan en düşük gelir miktarı
das Extremum {sub} {n} bir fonsiyonda eğrinin en az veya en yüksek değeri
das Extremum {sub} {n} ölçü dizisinde en küçük veya en büyük değer
der Extremwert {sub} {m} maksimum
der Extremwert {sub} {m} minimum
größtmöglich {adj} maksimum
handgefertigte Kerze {sub} {f} el yapımı mum
0.005s