22 direkte Treffer gefunden für: eskiden


52 indirekte Treffer gefunden für: eskiden

Deutsch Türkisch
der Ablassbrief {sub} {m} eskiden ağaç veya bakır üzerine yapılan baskı
das Acetylphenetidin {sub} {n} [C. 10. H. 13. NO. 2] eskiden ateş düşürmede kullanılan ilaç
das Aderlassmesser {sub} {n} eskiden kan alma bıçağı
die Affenfaust {sub} {f} [Knoten] eskiden gemicilikte kullanılan hız ölçüsü
das Agarizin {sub} {n} eskiden ter azaltıcı olrak kullanılan bir ilaç
der Alarich {sub} {m} eskiden kırallara verilen isim
alteingeführt {adj} eskiden beri yerleşmiş olan
alteingesessen {adj} eskiden beri oturmuş olan
alteingesessene Firma {sub} {f} eskiden beri itibarı olan firma
altüberliefert {adj} eskiden kalma
die Annaten {sub} {pl} eskiden kilisede papaz tarafından makama atamalar
die Arkebuse {sub} {f} [hist. Schusswaffe] eskiden silah
der Arkebusier {sub} {m} [Soldat mit Arkebuse] eskiden silahlı asker
der Bader {sub} {m} [Beruf] eskiden köylerde hem berberlik hem de doktorluk gibi işler yapan kişi
der Barlauf {sub} {m} eskiden topsuz, açık havada, dikdörtgen içinde oynanan oyun
der Begard {sub} {m} eskiden manastır üyesi
die Begarden {sub} {pl} eskiden manastır üyeleri
berühmte kaiserliche Badeorte {sub} {pl} eskiden imparatorlara ait meşhur plajlar
das Bioskop {sub} {n} eskiden film yansıtma düzeni
bisher {adv} eskiden olduğu gibi
die Bruttoregistertonne {sub} {f} [BRT] eskiden gemilerde hacim ölçüsü (1 BRT = 2,8316846592 m³)
die damalige {sub} {f} eskidenki
die damaligen {sub} {pl} eskidenkiler
damals gültig eskiden geçerli
das Denkmal {sub} {n} eskiden kalma sanat eseri
die einst Loyalen {sub} {pl} eskiden dürüst olanlar
der Differentialanalysator {sub} {m} eskiden türev hesabı yapmak için kullanılan makine
ein Ehemaliger eskiden biri
das Empyreum {sub} {n} eskiden gökyüzünün ışıklı en yüksek katına verilen isim
die Felonie {sub} {f} eskiden derebeyi ile yardımcısı arasında güven kaybı
Früher bin ich gern spazieren gegangen eskiden severek gezinti yaptım
Früher folgte ich immer meinem Freund eskiden hep erkek arkadaşımın dediğine uydum
früher mal eskiden, evvelce
Früher mal schwamm ich viel eskiden çok yüzmüştüm
Früher mal war es anders eskiden başkaydı
Früher wohnten wir auf dem Lande eskiden köyde oturmuştuk
frühere Mahnbriefe {sub} {pl} eskidenki ikaz mektupları
frühere Premierminister {sub} {m} eskidenki başbakanlar
das Hungertuch {sub} {n} eskiden Hristiyanlarda oruç zamanında koro önüne asılan renkli bez
Italienische Lire {sub} {f} eskiden İtalyan para birimi
das Joch {sub} {n} [altes Feldmaß] eskiden arazi ölçüsü
der Manta {sub} {m} eskiden yapılan opel modeli
der Massholder {sub} {m} eskiden yaprakları hayvanlara yem olarak verilen ağaç
der Minstrel {sub} {m} eskiden oyuncu ve şarkıcı
der Morgenstern {sub} {m} [hist. Waffe] eskiden bir çeşit silah
der Pisspott {sub} {m} eskiden yatağın yanına konulan portatif tuvalet
der Polylux {sub} {m} [ostd.: Tageslichtprojektor] Eskiden Doğu Almanya`da üretilen projektör
das Präzedens {sub} {n} eskiden olmuş bir olay
der Pulmotor {sub} {m} [ein historisches Notfallbeatmungsgerät] eskiden kullanilan acil durumlarda nefes verme aleti
die Schallgefäße {sub} {pl} eskiden kullanılan ses güçlendirici kaplar
die Schute {sub} {f} [Schiff] eskiden liman haricinde hurda taşımak için kullanılan gemi
unvordenklich {adj} [sehr weit zurückliegend] çok eskiden
0.005s