20 direkte Treffer gefunden für: ayak


77 indirekte Treffer gefunden für: ayak

Deutsch Türkisch
die Abbauförderstrecke {sub} {f} [Bergbau] ayak içi nakliyat hattı
die Abbauförderung {sub} {f} [Bergbau] ayak içi nakliyat
die Abbauhöhe {sub} {f} ayak uzunluğu
der Absatz {sub} {m} [Schuhabsatz] ayakkabı ökçesi
der Abschaum {sub} {m} ayaktakımı
Abschaum der Menschheit ayaktakımı
Absprung des Schuhs {sub} {m} ayakkabının fırlaması
abstehen {v} [sich die Beine~] ayakta durarak uzun zaman beklemek
am Fußschalter ayak şalterinde
ambulant {adj} ayakta
ambulant {adj} ayakta tedavi edilen
ambulant behandelt werden {v} ayakta tedavi edilmek
ambulant behandelte Patientin {sub} {f} [weiblich] ayakta tedavi edilen hasta
ambulant behandelter Patient {sub} {m} ayakta tedavi edilen hasta
ambulante Behandlung {sub} {f} ayakta tedavi
ambulante Behandlungsstelle ayakta tedavi merkezi
ambulante Messung {sub} {f} [z. B. Blutdruck] ayakta ölçme
ambulante Patientin {sub} {f} [weiblich] ayakta tedavi edilebelen hasta
ambulante Praxen {sub} {pl} ayakta tedavi eden muayenehane
ambulante Psychotherapie {sub} {f} ayaktan psikoterapi
ambulante Station {sub} {f} ayakta tedavi koğuşu
ambulante Versorgung {sub} {f} ayaktan bakım
ambulante ärztliche Behandlung {sub} {f} ayakta sağaltı
ambulante ärztliche Behandlung {sub} {f} ayakta tedavi
ambulante Überwachung {sub} {f} ayakta gözetim
ambulanter Patient {sub} {m} ayakta tedavi edilebelen hasta
ambulanter Patient {sub} {m} ayakta tedavi edilen hasta
ambulanter Patientin {sub} {f} [weiblich] ayakta tedavi edilen hasta
die Ambulanz {sub} {f} ayakta tedavi
die Ambulanz {sub} {f} ayakta tedavi aracı
ambulatorisch {adj} ayakta bakma
ambulatorisch {adj} ayakta tedavi
das Ambulatorium {sub} {n} ayakta bakma merkezi
das Ambulatorium {sub} {n} ayakta tedavi merkezi
amyostatischer Anfall {sub} {m} ayakta dururken birdenbire yere düşme ile beliren ve kısa süren bir tür petit-mal epilepsi nöbeti
an den Pranger gestellt ayakları zincirle bağlanmış
an den pranger stellen {v} ayaklarını zincirle bağlamak
das Anzugsgeld {sub} {n} ayakbastı parası
der Arbeiteraufstand {sub} {m} ayaklanması
die Astasie {sub} {f} ayakta duramama
Astasie Abasie Syndrom {sub} {n} ayakta duramama ve konuşamama
auf allen Vieren gehen {v} ayakta duramamak
auf den Beinen ayakları üzerinde
auf den Beinen sein {v} ayakları üzerinde olmak
auf den Füßen sein {v} ayaküstü olmak
auf den Zehen ayak parmakları üstünde
auf den Zehen gehen {v} ayak parmakları üstünde yürümek
auf die Beine bringen {v} ayak üstüne getirmek
auf die Beine bringen {v} ayakta durmaya yardım etmek
auf die Beine stellen {v} ayak üstüne koymak
auf die Füße fallen {v} ayaklarına kapanmak
der Anhalt {sub} {m} dayak
der Anstifter {sub} {m} önayak
die Anstifterin {sub} {f} [weiblich] önayak
die Auflage {sub} {f} [Basis, Abstützung] dayak
das Auflager {sub} {n} dayak
der Aufwerfer {sub} {m} karşı dayak
barfuß {adj} yalınayak
die Barre {sub} {f} [Übungsstange für Tänzer] dayak
bloßfüßig {adj} yalın ayak
bloßfüßig {adj} çıplak ayak
diabetischer Fuß {sub} {m} diyabetik ayak
der Doppelbock {sub} {m} çifte ayak
der Drehfuss {sub} {m} döner ayak
der Drehfuß {sub} {m} döner ayak
das Dreibein {sub} {n} [Hocker] üç ayak
dreieckiger Fuß {sub} {m} üçgen ayak
das Dreiecksbein {sub} {n} üçgen ayak
der Dreifachfuß {sub} {m} üç ayak
der Dreifuß {sub} {m} [Topfuntersetzer] sacayak
die Dresche {sub} {f} dayak
eine Tracht Prügel {ugs.} iyi bir dayak
der Eisfuss {sub} {m} buz ayak
das Federbein {sub} {n} yaylı ayak
flach {adj} düzayak
Fuß mit Rollen {sub} {m} tekerlekli ayak
fußfrei {adj} çıplak ayak
0.005s