17 direkte Treffer gefunden für: Macht


77 indirekte Treffer gefunden für: Macht

Deutsch Türkisch
Macht kann man nur mit Macht begegnen {sub} {f} çivi çiviyi söker
Macht kann man nur mit Macht begegnen {sub} {f} dinsizin hakkından, imansız gelir
macht 5 Euro [das~] beş Avro yapıyor
macht arm [das~] fakirleştirir
macht auf [er, sie, es~] açıyor
macht Ausflüchte [er, sie, es~] kaçamaklar yapıyor
macht ausüben {v} nüfuzunu kullanmak
Macht ausüben über {v} ...üzerinde nüfuz kullanmak
Macht besitzen {v} nüfuzlu olmak
macht betrunken [es~] sarhoş ediyor
macht bettelarm [es~] fakirleştiriyor
machtbewußt {adj} gücünün farkında
macht breiter [er, sie, es~] gemişletiyor
die Machtdemonstration {sub} {f} güç gösterisi
die Machtdemonstration {sub} {f} gövde gösterisi
macht den Kohl nicht fett bu bir şeyi değiştirmez
macht den Kohl nicht fett bu işe yaramaz
macht den Kohl nicht fett hiçbir faydası olmaz
macht den Reißverschluss auf [er, sie, es~] fermanı açıyor
Macht der Gewohnheit {sub} {f} alışkanlığın gücü
Macht der Großunternehmen {sub} {f} büyük firmaların gücü
Macht der Liebe {sub} {f} aşkın gücü
Macht der äußeren Umstände {sub} {f} dış etkenlerin gücü
Macht der öffentlichen Meinung {sub} {f} kamu görüşü etkisi
Macht des Geldes {sub} {f} paranın gücü
Macht des Guten {sub} {f} iyinin gücü
Macht dezentralisieren {v} yetki paylaşmak
Macht dezentralisieren {v} gücü desantralize etmek
macht dick {sub} {n} şişmanlatıyor
Macht dir der Zug etwas aus? hava ceryanı seni rahatsız ediyormu?
Macht dir dieser Wagen Freude? bu otomobili seviyor musun?
macht druckfest [es~] basınca dayanıklı yapıyor
macht ein Schläfchen [er, sie, es~] biraz uyuyor
macht eine Abmagerungskur [er, sie, es~] zayıflama kürü yapıyor
macht einen Ausflug [er, sie, es~] bir gezi yapıyor
macht einfach keinen Sinn [es~] bunun bir anlamı yok
Macht ergreifen {sub} {f} yetkiyi ele almak
macht Ernst [er, sie, es~] o ciddi
Macht es dir Freude? zevk veriyormu?
Macht es unter euch aus! aranızda anlaşın!
Macht es untereinander aus! aranızda anlaşın!
Macht geht vor Recht {sub} {f} güç hukukun üstünde
macht gerade [er, sie, es~] düzlüyor
Macht gewinnen {v} nüfuz kazanmak
macht hygienisch [er, sie, es~] hijyenleştiriyor
Macht im Staat {sub} {f} ülkede güç
die Machtinstinkte {sub} {pl} [Instinkte, die zur Erlangung oder zum Erhalt von Macht] güç içgüdüleri
das Machtinstrument {sub} {n} güç enstrümanı
macht keimfrei [er, sie, es~] steril yapıyor
Macht keine Mühe! zahmet etmeyin!
macht keinen Unterschied [das~] bir şey farketmez
abgemacht {adj} kararlaştırılmış
abgemacht anlaşılmış
abgemacht sözleşilmiş
abgemacht ist abgemacht sözümüz sözdür
Abnahme der Macht {sub} {f} nüfuzun azalması
Abnahme der Macht {sub} {f} yetkinin azalması
die Abschlussvollmacht {sub} {f} işlem yapma yetksi
die Abschlussvollmacht {sub} {f} kapanış vekâleti
die Abschlussvollmacht {sub} {f} sigorta işlemi yetkisi
Abschnitt der Vollmacht {sub} {f} vekâletnememin paragrafı
abspenstig gemacht ayarttı
alleinige Vormacht {sub} {f} tek önde gelen
die Alleinvertretungsvollmacht {sub} {f} tek temsilci olma vekâketi
die Alleinvollmacht {sub} {f} tek başına yetkili
allgemein anerkannte Macht {sub} {f} genelde kabul edilmiş yetki
allgemeine Vollmacht {sub} {f} genel vekâletname
die Allgemeinvollmacht {sub} {f} genel vekâletname
die Allgemeinvollmacht {sub} {f} umumi vekâletname
alliierte Streitmacht {sub} {f} müttefik silahlı güç
die Allmacht {sub} {f} mutlak kudret
die Allmacht {sub} {f} tanrısal kudret
am Höhepunkt seiner Macht egemenliğinin doruğunda
am Sonntag haben wir eine Wanderung gemacht Pazar günü bir yürüyüş yaptık
Amerikas Flottenmacht {sub} {f} Amerikan gemi gücü
Amerikas Seemacht {sub} {f} Amerikan deniz gücü
an der Macht iktidarda
0.006s