3 direkte Treffer gefunden für: wies

Deutsch Türkisch
wies {v} s. weisen
wies {v} [gezeigt] göstermişti
wies {v} [er, sie, es~] sevk etmişti

54 indirekte Treffer gefunden für: wies

Deutsch Türkisch
wies ab [er, sie, es~] reddetmişti
wies an [er, sie, es~] yer göstermişti
wies aus [er, sie, es~] sınırdışı etmişti
wies aus [er, sie, es~] kanıtlamıştı
wies ein [er, sie, es~] işi tarif etmişti
wies ein in [er, sie, es~] …e yerleştirmişti
wies hin [er, sie, es~] bilgilendirmişti
wies nach [er, sie, es~] ispat etmişti
wies zurecht [er, sie, es~] haddini bildirmişti
wies zurück [er, sie, es~] reddetmişti
wies zurück [er, sie, es~] geri çevirmişti
das Wiesbaden {sub} {n} Almanya`da bir şehir
der Wiesbadener {sub} {m} Wiesbaden`li
die Wiese {sub} {f} çayır
die Wiese {sub} {f} çimen
wiesehr [Konjunktion] bu kadar çok
das Wiesel {sub} {n} sansar
die Wiesel {sub} {pl} sansarlar
das Wieselartiges {sub} {n} sansara benzer
wieselflink {adj} sansar gibi hızlı
die Wieselkatze {sub} {f} sansar kedisi
wieseln {v} [wieselte, hat gewieselt] hızlı koşmak
wieseln {v} [wieselte, hat gewieselt] rüzgâr gibi koşmak
der Wieselschlüpfer {sub} {m} gelincik diken kuyruğu [kırmızı-beyaz kuş türü]
die Wiesen {sub} {pl} çayır
die Wiesen {sub} {pl} çimenler
Wiesen Arnika {sub} {f} [Arnica chamissonis] Arnikası (Çimen), Kuzey Amerika Arnikası
das Wiesen-Knäuelgras {sub} {n} parmak otu
die Wiesen-Schafgarbe {sub} {f} çayır cıvan perçemi
die Wiesenammer {sub} {f} çayır kuşu
der Wiesenanis {sub} {m} çayır anasonu
wiesenartig {adj} çayıra benzer
die Wiesenblume {sub} {f} cayır çiçeği
der Wiesenbocksbart {sub} {m} iskorçina
der Wiesenbocksbart {sub} {m} sarı iskorçina
der Wiesenchampignon {sub} {m} katran köpüğü
der Wiesenegerling {sub} {m} katran köpüğü
der Wiesenfuchsschwanz {sub} {m} tilki kuyruğu
der Wiesenfuchsschwanz {sub} {m} yüksükotu
das Wiesengelände {sub} {n} çayır saha
das Wiesenheu {sub} {n} çayır otu
der Wiesenkalk {sub} {m} kireççli toprak
der Wiesenklee {sub} {m} cayır yoncası
der Wiesenknopf {sub} {m} [Sanguisorbe offisinalis] Çayırdüğmesi
der Wiesenknopf {sub} {m} abdestbozan otu
Wiesenknopf (Großer~) {sub} {m} [Sanguisorba officinalis, Pimpinell o.] Çayırdüğmesi, Büyük
Wiesenknopf (Kleine~) {sub} {m} [Sanguisorba minor] Çayırdüğmesi (Küçük)
der Wiesenknöterich {sub} {m} kurtpençesi
der Wiesenknöterich {sub} {m} yılan kökü
die Wiesenkreuzblume {sub} {f} poligala
die Wiesenkreuzblume {sub} {f} sütotu
bewies [er, sie, es~] kanıtlamıştı
sie bewies {v} ispat etti
verwies [er, sie, es~] atıfta bulunmuştu
0.003s