20 direkte Treffer gefunden für: sauer


77 indirekte Treffer gefunden für: sauer

Deutsch Türkisch
sauer auf jemanden sein {v} {ugs.} birine kızgın olmak
sauer Aufstoßen {v} (birini) kızdırmak
sauer eingelegt salamura yapılmış
sauer einlegen {v} salamura yapmak
sauer erworben {v} zorluklarla sahip olmak
sauer Geschmack {sub} {m} ekşi lezzet
sauer machen {adj} {ugs.} kızdırmak
sauer machen {v} ekşitmek
sauer macht lustig ekşi (yemek) neşelendirir
sauer reagieren {v} bozuk çalmak
sauer schmeckend {adj} ekşi lezzeti olan
sauer schmeckend {adj} meyhoş lezzeti olan
sauer sein {v} [Milch] kesilmek
sauer sein {v} [sich ärgern] bozuk çalmak
sauer sein {v} asık suratlı olmak
sauer sein {v} ekşimek
sauer sein {v} kızgın olmak
sauer sein {v} suratı asık olmak
sauer sein {v} yüzünden düşen bin parça olmak
sauer verdientes Geld zahmetli kazanılmış para
sauer werden {v} {ugs.} bozuk çalmak
sauer werden {v} {ugs.} surat asmak
sauer werden {v} {ugs.} suratını ekşitmek
sauer werden {v} ekşimek
sauer werden lassen {v} ekşimeye bırakmak
sauer werdend {adj} ekşimeye başlayan
der Sauerampfer {sub} {m} kuzukulağı
das Sauerampferkraut {sub} {n} kuzukulağı otu
die Sauerampfersauce {sub} {f} kuzukulağı salçası
die Sauerampfersuppe {sub} {f} kuzukulağı çorbası
der Sauerapfel {sub} {m} ekşi elma
sauerbar {adj} asitleştirilebilir
die Sauerbeere {sub} {f} ekşi meyve
die Sauerbeize {sub} {f} ekşi su
der Sauerbraten {sub} {m} sirkeli sığır kızartması
der Sauerbraten {sub} {m} sirkeye yatırıldıktan sonra kızartılmış sığır eti
der Sauerbrunnen {sub} {m} karbonlu madensuyu
der Sauerdattelnbaum {sub} {m} ekşi hurma ağacı
der Sauerdorn {sub} {m} amberbaris
der Sauerdorn {sub} {m} diken üzümü
der Sauerdorn {sub} {m} kadıntuzluğu
der Sauerdorn {sub} {m} sarıçalı
der Sauerdornbitter {sub} {m} [Chemie] berberin
die Sauerei {sub} {f} [Benehmen] rezalet
die Sauerei {sub} {f} {ugs.} [Schweinerei] düzensiz durum
die Sauerei {sub} {f} [Unsauberkeit] pislik
die Sauerei {sub} {f} açık saçık hikâye
die Sauerei {sub} {f} baştan savma
die Sauerei {sub} {f} [Schweinerei] dağınık durum
die Sauerei {sub} {f} [Schweinerei] düzensizlik
die Sauerei {sub} {f} edepsizlik
acrylsauer akrilik
blutsauer {adj} eziyetli
blutsauer {adj} zahmetli
das chlorsauer {sub} {n} klorlu
das Essen schmeckt sauer yemeğin tadı ekşi
essigsauer {adj} asetik
extrem sauer ekstrem acı
extrem sauer aşırı acı
ist sauer ekşi
kieselsauer {adj} silisik asitden oluşan
kohlensauer {adj} karbonik
margarinsauer {adj} margarat
milchsauer {adj} süt ekşisi
moralinsauer {adj} ahlaki açıdan iki yüzlü
der Nassauer {sub} {m} {ugs.} bedavacı
der Nassauer {sub} {m} {ugs.} hampacı
der Nassauer {sub} {m} {ugs.} narsist
der Nassauer {sub} {m} {ugs.} otlakçı
nicht sauer ekşi değil
salpetersauer {adj} nitrik
salzsauer {adj} hidroklorik
stinksauer {adj} {ugs.} [sehr sauer] çok öfkeli
stinksauer {adj} {ugs.} [sehr sauer] çok kızgın
stinksauer {adj} {ugs.} [sehr sauer] tepesi atmış
stinksauer {adj} {ugs.} [sehr sauer] küplere binmiş
stinksauer {adj} {ugs.} [sehr sauer] zıvanadan çıkmış
0.005s