8 direkte Treffer gefunden für: herum


77 indirekte Treffer gefunden für: herum

Deutsch Türkisch
herum irren {v} şaşkın gibi dolaşmak
herum sein {v} bitmek
herum sein {v} etrafında bulunmak
herum sein {v} geçmiş olmak
herumalbern {v} {ugs.} saçma sapan espriler yapıp durmak
herumalbern {v} {ugs.} saçmalıklar yapmak
herumarbeiten {v} kurcalamak
herumbalgen, sich~ {v} {ugs.} pençeleşmek
herumballern {v} {ugs.} sağa sola silah sıkmak
herumballern {v} {ugs.} durmaz dinlenmez patlatmak
herumbasteln {v} {ugs.} altını üstünü kurcalamak
herumbasteln {v} {ugs.} kurcalayarak tamir etmek
herumbauen {v} etrafını inşa etmek
herumbefehlen {v} aralıksız kumanda etmek
herumbekommen {v} elde etmek
herumbekommen {v} kandırmak
herumbeugen {v} sağa sola eğilmek
herumbiegen {v} sağa sola bükmek
herumblättern {v} kitap sayfalarını karıştırmak
das Herumblödeln {sub} {n} {ugs.} saçma sapan konuşma
herumblödeln {v} {ugs.} saçma sapan konuşmak
herumbohren {v} {ugs.} matkap ile delik deşik etmek
herumbringen {v} elde etmek
die herumbrüllen {sub} {f} sağa sola bağırmak
das Herumbummeln {sub} {n} uzun zaman sağa sola gitme
herumbummeln {v} uzun zaman sağa sola gitmek
herumdoktern {v} acemice tamir etmeye çalışmak
herumdoktern {v} orasını burasını kurcalamak
herumdrehen {v} [sich ~] dönmek
herumdrehen {v} döndürmek
herumdrehen {v} çevirmek
herumdrehen {v} çıkıntı yapmak
herumdrehend {adj} döndüren
herumdrucksen {v} {ugs.} lâfı eveleyip gevelemek
herumdrucksen {v} {ugs.} mırın kırın etmek
herumdrucksen {v} {ugs.} ık mık etmek
herumdrücken {v} [an etwas~] bir şeyi) kurcalamak
herumdrücken {v} [sich~] kaytarmak
herumdrücken {v} [sich~] kaçmak
herumdösen {v} pineklemek
herumdösen {v} uyuşuk uyuşuk oturmak
herumerzählen {v} ona buna anlatmak
herumerzählen {v} sağda solda anlatmak
herumexperimentieren {v} uzun deneme yapmak
das Herumfahren {sub} {n} araba ile gezme
herumfahren {v} [sich plötzlich herumdrehen] birdenbire dönmek
herumfahren {v} araba ile dolaşıp durmak
herumfahren {v} otomobil ile dolaştırmak
herumfahren {v} gezdirmek
herumfaulenzen {v} tembelleşip durmak
herumfeilen {v} [Text] sağını solunu eğeleyip durmak
andersherum {adv} aksi yöne
andersherum {adv} başka istikamete
andersherum {adv} başka türlü
andersherum {adv} farklı istikamete
andersherum {adv} farklı yöne
außenherum {adv} dış taraf
da herum onun etrafında
darum herum bu mesele etrafında
das ganze Drumherum {sub} {n} tüm ayrıntılar
das ganze Drumherum {sub} {n} tüm detaylar
drum herum etrafında
das Drumherum {sub} {n} ayrıntı
das Drumherum {sub} {n} detay
ein Gerücht geht herum dilden dile dolaşıyor
ein Gerücht geht herum söylenti dilden dile dolaşıyor
er kommt viel herum çok gezip dolaşıyor
es gehen Gerüchte herum söylentiler var
etwas geht jemandem im Kopf herum bir şey birinin aklından çıkmıyor
etwas geht jemandem im Kopf herum kafasını kurcalıyor
falsch herum ters
fragte herum [er, sie, es~] sağa sola soruyor
ganz um uns herum tüm etrafımızda
ging herum [er, sie, es~] dolaştı
hier herum bu civarda
hier herum etrafta
hierherum {adv} bu taraflarda
0.005s