43 direkte Treffer gefunden für: birlik

Deutsch Türkisch
die Abteilung {sub} {f} [Militär] birlik
die Association {sub} {f} birlik
die Assoziation {sub} {f} birlik
der Bund {sub} {m} [Bündnis] birlik
der Bund {sub} {m} [Verband] birlik
die Einheit {sub} {f} birlik
die Einigkeit {sub} {f} [Eintracht] birlik
die Einigung {sub} {f} [Vereinigung] birlik
die Einmütigkeit {sub} {f} [einmütiges Verhalten, völlige Übereinstimmung] birlik
die Equipe {sub} {f} birlik
die Formation {sub} {f} birlik
die Föderation {sub} {f} birlik
die Gemeinschaft {sub} {f} birlik
geschlossen [Formation etc.] birlik
die Geschlossenheit {sub} {f} birlik
die Gesellschaft {sub} {f} [Organisation] birlik
das Kollektiv {sub} {n} birlik
das Kontingent {sub} {n} birlik
die Korporation {sub} {f} birlik
das Korps {sub} {n} [Militär] birlik
die Körperschaft {sub} {f} birlik
die Liga {sub} {f} birlik
die Mannschaft {sub} {f} [Sport] birlik
das Miteinander {sub} {n} birlik
die Organisation {sub} {f} birlik
die Organisierung {sub} {f} birlik
die Partie {sub} {f} [österr. ugs.: Trupp] birlik
die Solidarität {sub} {f} birlik
der Trupp {sub} {m} [Militär] birlik
die Truppe {sub} {f} [Soldaten] birlik
der Truppenteil {sub} {m} birlik
die Uniformität {sub} {f} birlik
die Union {sub} {f} birlik
die Unität {sub} {f} birlik
der Verband {sub} {m} [Militär] birlik
der Verband {sub} {m} [Vereinigung] birlik
Verband Truppe {sub} {f} birlik
die Verbindung {sub} {f} [Verein] birlik
der Verbund {sub} {m} birlik
verbunden [verbündet] birlik
der Verein {sub} {m} birlik
die Vereinigung {sub} {f} [Verein] birlik
der Zusammenschluss {sub} {m} birlik

77 indirekte Treffer gefunden für: birlik

Deutsch Türkisch
die Abendmahlsgemeinschaft {sub} {f} birlikte akşam yemeği
abmessbar {adj} birlikte ölçülebilir
die Abmessbarkeit {sub} {f} birlikte ölçülebilme
an einem Strang ziehen {v} birlikte hareket etmek
anbei {adv} birlikte
arbeitet zusammen [er, sie, es~] birlikte çalışıyor
auf Gemeinschaftsebene koordinierte Aufsicht birlikte koordine edilen bekçilik
Ausschuss für Zusammenarbeit {sub} {m} birlikte çalışma komisyonu
die Begleitdokumente {sub} {pl} birlikte gönderilen evraklar
begleitende Frage {sub} {f} birlikte sorulan soru
begleitende Prüfung {sub} {f} birlikte yapılan inceleme
begleitende Software {sub} {f} birlikte çalışan yazılım
begleitender Kommentar {sub} {m} birlikte yapılan yorum
der Begleiter {sub} {m} birlikte giden
die Begleiterscheinung {sub} {f} birlikte olan
das Begleitschreiben {sub} {n} birlikte gönderilen yazı
die Begleitung {sub} {f} [nicht standardsprachlich: begleitete Tour] birlikte gitme
beibringen {v} [brachte bei, hat beigebracht] birlikte getirmek
die Beibringung {sub} {f} birlikte getirme
beieinander {adv} birlikte
beieinander halten {v} birlikte tutmak
beieinander liegen {v} birlikte yatmak
beieinander sein {v} birlikte olmak
das Beieinandersein {sub} {n} birlikte olma
beipacken {v} [packte bei, hat beigepackt] birlikte paketlemek
beisammen {adv} birlikte
bezogene Farbe {sub} {f} birlikte algılanmış renk
die Bunde {sub} {pl} birlikler
die Bünde {sub} {pl} birlikler
die Bündnispartner {sub} {pl} birlik partnerleri
die Bündnispolitik {sub} {f} birlik politikası
das Bündnissystem {sub} {n} birlik sistemi
Büros in der Gemeinschaft {sub} {pl} birlikte büro
die Alliierten birlik ülkeler
die Zusammenarbeit anstreben {v} birlikte çalışmayı amaç edinmek
die Zusammenarbeit anstreben {v} birlikte çalışmaya çabalamak
die Zusammenarbeit anstreben {v} birlikte çalışma arzusunda olmak
die Zusammenarbeit verweigern {v} birlikte çalışmayı reddetmek
die Dislokation {sub} {f} [Militär] birlik kaydırma
ehig {adj} [Tier] birliktelik
die Eigentumsgemeinschaft {sub} {f} birlikte mülkiyet
eine Fahrgemeinschaft birlikte yolculuk
eine Fahrgemeinschaft bilden {v} birlikte yolculuk yapmak için grup oluşturmak
einen Bund schließen birlik kurmak
einheitlich {adj} birlikte
einig {adj} birlikte
Einigkeit macht stark birlikten güç doğar
die Einigkeiten {sub} {pl} birlikler
einmütig {adj} birlikte
eins sein {v} birlik olmak
einschließlich {adv} birlikte
das Abnehmerkartell {sub} {n} alıcı birlik
die Angeberei {sub} {f} muhbirlik
begleitende Truppe {sub} {f} refakat eden birlik
die Berichterstattung {sub} {f} muhabirlik
der Berufsstand {sub} {m} mesleki birlik
brüderliche Gemeinschaft {sub} {f} kardeşçe birlik
der Bundesverband {sub} {m} Federal birlik
der Bundesverband {sub} {m} Federal Birlik
die Datenhehlerei {sub} {f} muhbirlik
die Denunziation {sub} {f} muhbirlik
die internationale Gemeinschaft {sub} {f} uluslararası birlik
eine stärkere und erweiterte Union daha güçlü ve büyüyen birlik
enges Bündnis {sub} {n} sıkı birlik
ethnische Einheit {sub} {f} etnik birlik
die Euratom {sub} {f} Avrupa`da Atomun barışçıl amaçlarla kullanılması için kurulmuş uluslararası birlik
der Handelsverband {sub} {m} ticari birlik
humanistische Union {sub} {f} hümanist birlik
die Hundertschaft {sub} {f} yüz kişilik birlik
die Industriellenvereinigung {sub} {f} endüstriyel birlik
der Industrieverbund {sub} {m} endüstriyel birlik
die Industrievereinigung {sub} {f} endüstriyel birlik
internationales Bündnis {sub} {n} uluslararası birlik
die Kerntruppen {sub} {pl} [Militär] seçme birlik
kleine Gemeinschaft {sub} {f} küçük birlik
die Kolonne {sub} {f} [Militär] yürüyüş halinde birlik
der Kommunalverband {sub} {m} mahalli birlik
0.006s