12 direkte Treffer gefunden für: Saum


61 indirekte Treffer gefunden für: Saum

Deutsch Türkisch
Saum eines Kleides {sub} {m} elbise kıvrımı
der Saumagen {sub} {m} domuz midesi
der Saumagen {sub} {m} doymak bilmez kişi
der Saumagen {sub} {m} obur kişi
der Saumbetrieb {sub} {m} etek şeridi işletmesi
der Saumepithel {sub} {m} [Verbindungsepithel] diş eti ile diş bağlantısı
das Saumfleisch {sub} {n} [Kronfleisch genanntes Zwerchfell der Kuh] ineğin diyafram eti
die Saumkante {sub} {f} dikiş kenarı
die Saummaschine {sub} {f} kenar bastırma makinesi
die Saumnaht {sub} {f} kenar dikişi
der Saumpfad {sub} {m} [Saumweg] otomobil giremeyen dağ yolu
das Saumpferd {sub} {n} dar dağ yolu atı
der Saumrand {sub} {m} dar dağ yolu kenarı
der Saumsattel {sub} {m} [Sattel für die vom Saumtier beförderten Lasten] dağ yolu atı semeri
saumselig {adj} ağır
saumselig {adj} savsak
saumselig {adj} sık sık mola veren
saumselig {adj} yavaş çalışan
saumselig {adj} üşengeç
saumselig arbeiten {v} ağır çalışmak
saumselig sein {v} üşengeç olmak
saumseliger Mensch {sub} {m} yavaş çalışan insan
die Saumseligkeit {sub} {f} üşengeçlik
die Saumseligkeit {sub} {f} savsaklık
der Saumstich {sub} {m} [Langettenstich] masa örtüsü kenarı dikişi
das Saumtier {sub} {n} eşek
das Saumtier {sub} {n} katır
das Saumtier {sub} {n} yük hayvanı
die Saumtiere {sub} {pl} yük hayvanları
die Saumwanze {sub} {f} [auch Große Randwanze oder Lederwanze genannt] hortumluböcek türünden bir böcek
die Saumweite {sub} {f} dikiş genişliği
der Saumwinkel {sub} {m} köşebent dikişi
die Saumzelle {sub} {f} enterosit
saumäßig {adj} epeyce
saumäßig {adj} fena
saumäßig {adj} hoş olmayan
saumäßig {adj} oldukça
saumäßig {adj} pek
saumäßig {adj} [ugs.: schlecht] kötü
saumäßig {adj} [ugs.: sehr schlecht] çok kötü
saumäßig {adj} [ugs.: sehr] çok
saumäßig stinken {ugs.} çok kokmak
saumäßiger {adj} [derb] daha kötü
saumäßigere daha kötü
die saumäßigkeit {sub} {f} çok kötülük
saumäßigste {adj} en kötü
saumäßigste {adj} {ugs.} en fena
die Säume {sub} {pl} kıvrımlar
säumen {v} [Straßen: säumte, hat gesäumt] kenar yapmak
säumen {v} [säumte, hat gesäumt] bastırmak
säumen {v} [säumte, hat gesäumt] duraksamak
abgerundeter Saum {sub} {m} yuvarlaklaştırılmış kıvrım
der Farbsaum {sub} {m} renkli kenar
der Fransensaum {sub} {m} püsküllü kenar
der Hohlsaum {sub} {m} ajurlu dikiş
der Hohlsaum {sub} {m} ajurlu kenar
der Hohlsaum {sub} {m} piko
der Hosenbeinsaum {sub} {m} pantolon paçası kıvrımı
der Kupfersaum {sub} {m} bakır kenar
der Rollsaum {sub} {m} kıvrık bastırma
der Vertrocknungssaum {sub} {m} kurutma odası
0.004s