8 direkte Treffer gefunden für: Himmel


77 indirekte Treffer gefunden für: Himmel

Deutsch Türkisch
Himmel entwölkt sich hava açılıyor
Himmel ist voller Sterne {sub} {m} gökyüzü yıldız dolu
Himmel klärt sich auf {sub} {m} gökyüzü açılıyor
Himmel sieht bedenklich aus {sub} {m} gökyüzü vahim görünüyor
Himmel und Erde in Bewegung setzen {v} amacına ulaşmak için yeri göğü harekete geçirmek
Himmel und Erde in Bewegung setzen {v} amacına ulaşmak için her şeyi yapmak
Himmel und Hölle {sub} [Kinderspiel] sek sek oyunu {sub}
Himmel, Arsch und Zwirn! küfür, lanet
himmelan {adv} gökyüzüne doğru
die Himmelangst {sub} {f} büyük korku
das Himmelbett {sub} {n} kubbeli yatak
die Himmelbetten {sub} {pl} kubbeli yataklar
himmelblau {adj} açık mavi
himmelblau {adj} gök mavisi
himmelblau {adj} gök rengi
himmelblau {adj} havai mavi
das Himmelblau {sub} {n} gök mavisi renk
die Himmelfahrt {sub} {f} [Christi ~] Urucu İsa
die Himmelfahrt {sub} {f} [Religion] miraç
die Himmelfahrt {sub} {f} [Religion] uruc
die Himmelfahrt {sub} {f} göğe yükselme
die Himmelfahrt {sub} {f} uruç
der Himmelfahrtkommando {sub} {m} ölüm komandoları
das Himmelfahrtskommando {sub} {n} {ugs.} intihar komandosu
die Himmelfahrtsnase {sub} {f} kalkık burun
Himmelherrgott! {ugs.} lanet veya küfür
himmelhoch {adj} çok yüksek
himmelhohe gök gibi yüksek
himmelhohe Berge {sub} {pl} çok yüksek dağlar
das Himmelreich {sub} {n} cennet
himmelsblau {adj} gök mavisi
das Himmelsblau {sub} {n} gök mavisi renk
die Himmelsbläue {sub} {f} gökyüzü maviliği
himmelschreiend {adj} (adaletsizlik) apaçık
himmelschreiend {adj} ayyuka çıkmış
himmelschreiend {adj} korkunç
himmelschreiend [offensichtlich] aleni
die Himmelserscheinung {sub} {f} gökyüzü görünümü
der Himmelsforscher {sub} {m} gökbilimci
die Himmelsforscher {sub} {pl} gökbilimciler
die Himmelsforscherin {sub} {f} [weiblich] gökbilimci (bayan)
die Himmelsgegend {sub} {f} [Geographie] cihet
die Himmelsgegend {sub} {f} [Geographie] yön
das Himmelsgewölbe {sub} {n} gökkubbe
die Himmelsgewölbe {sub} {pl} gökkubbeler
der Himmelsgucker {sub} {m} [Fisch] tepegöz balığı
der Himmelsgucker {sub} {m} [früher Meerpfaff: Uranuscopus scaber] kurbağa Balığı
die Himmelskarte {sub} {f} astronomik harita
die Himmelskugel {sub} {f} gökküre
die Himmelskunde {sub} {f} gök bilimi
die Himmelskuppel {sub} {f} gök kubbesi
der Abendhimmel {sub} {m} güneş batışından birkaç saat sonrası gökyüzü
am Himmel gökte
am Himmel gökyüzünde
der Amtsschimmel {sub} {m} {ugs.} kırtasiyecilik
der Apfelschimmel {sub} {m} elma küfü
aus heiterem Himmel aniden
aus heiterem Himmel birdenbire
bedeckter Himmel {sub} {m} bulutlarla kaplanmış gökyüzü
Bedeckter himmel {sub} {m} kapalı gök
bedeckter Himmel {sub} {m} kapalı hava
bei bedecktem Himmel bulutlu havada
der Betthimmel {sub} {m} [Kuppel] sayvan
bewölkter Himmel {sub} {m} bulutlu gök
das Blaue vom Himmel {sub} {n} gök mavisi
der Blauschimmel {sub} {m} mavi küf
blutroter Himmel {sub} {m} kan kırmızısı gökyüzü
brauner Schimmel {sub} {m} kahverengi küf
der Brotschimmel {sub} {m} ekmek küfü
das Geld fällt nicht vom Himmel para gökten düşmüyor
der Flug zum Himmel göğe uçmak
düsterer Himmel {sub} {m} karanlık gökyüzü
ein Blitz aus heiterem Himmel aniden bir şimşek
ein Blitz zuckte über dem Himmel gökte bir şimşek çaktı
der Eisenschimmel {sub} {m} demir küfü
es kam wie ein Blitz aus heiterem Himmel şimşek gibi gelmişti
es stinkt zum Himmel böylesi görülmemişti
0.005s