2 direkte Treffer gefunden für: Hase


77 indirekte Treffer gefunden für: Hase

Deutsch Türkisch
die Acarianosis {sub} {f} haşere ile geçen egzama
die Acarophobia {sub} {f} haşere kraliçesi
das Adultizid {sub} {n} [Insektizid] haşere ilacı
die Akelei {sub} {f} hasekiküpesi
der Akeleisamen {sub} {m} hasekiküpesi tohumu
das Aldicarb {sub} {n} haşere ilacı türü
befreien von Ungeziefer {v} haşerelerden kurtarmak
das Biozid {sub} {n} haşere ilacı
die Biozide {sub} {pl} haşere ilaçları
die Haselrute {sub} {f} [ein Märchen von Brüder Grimm] Brüder Grimm masalı
die Eichel {sub} {f} haşefe
entwesen {v} haşereden kurtarmak
der Entweser {sub} {m} haşere yokedici
die Entwesung {sub} {f} haşere yok etme
das Entwesungsmittel {sub} {n} haşere imha maddesi
feindlich gesinnt haset içinde
feindlich gesinnt sein {v} haset içinde olmak
fliten {v} haşere öldürme pompası yapmak
die Fuchsie {sub} {f} hasekiküpesi
der Futterneid {sub} {m} haset
Gemeine Akaelei {sub} {f} [Aquilegia vulgaris] Hasekiküpesi
gewöhnliche Akelei {v} haseki küpesi
das Gewürm {sub} {n} haşerat
der Groll {sub} {m} haset
Hase hüpft {sub} {f} tavşan zıplıyor
die Hasel {sub} {f} [Zoologie] gümüşlü balık
die Hasel {sub} {f} fındık ağacı
Hasel nuss {sub} {f} [reformierte Schreibung] fındık
der Haselbaum {sub} {m} [Coylus maxima] fındık ağacı
der Haselbusch {sub} {m} fındıklık
das Haselgebüsch {sub} {n} fındık bahçesi
das Haselgebüsch {sub} {n} fındıklık
das Haselhuhn {sub} {n} [Zoologie] dağ tavuğu
das Haselhuhn {sub} {n} [Zoologie] çil
das Haselhuhn {sub} {n} [Zoologie] çil keklik
das Haselhuhn {sub} {n} fındık tavuğu
das Haselhuhn {sub} {n} orman tavuğu
das Haselhuhn {sub} {n} tavuk
die Haselmaus {sub} {f} [Zoologie] fındık faresi
die Haselmaus {sub} {f} fındıkfaresi
die Haselmaus {sub} {f} kakırca
die Haselmäuse {sub} {pl} [Zoologie] fındık fareleri
die Haselnuss {sub} {f} fındık
die Haselnussallergie {sub} {f} fındık allaerjisi
haselnussbraun {adj} fındık renginde
haselnussgroß {adj} fındık büyüklüğünde
das Haselnussholz {sub} {n} fındık ağacı
die Haselnussmilch {sub} {f} fındık sütü
der Haselnussstecken {sub} {m} kızılcık sopası
der Haselnussstrauch {sub} {m} fındık ağacı
das Haselnussöl {sub} {n} fındık yağı
die Abbauphase {sub} {f} işletme safhası
die Abholphase {sub} {f} alıp götürme safhası
die Ablagerungsphase {sub} {f} tortu safhası
ablauffähige Phase {sub} {f} işleme aşaması
die Ablaufteilüberlagerungsphase {sub} {f} santral kumanda rutinleri bölümü geçişme etabı
die Abrufphase {sub} {f} getirme evresi
abscheiden aus der Gasphase {v} gaz halinden çıkmak
Abscheidung aus der Dampfphase {sub} {f} buhar safhasından ayrılma
Abscheidung aus der Gasphase {sub} {f} gaz safhasından ayrılma
aerobe Phase {sub} {f} aerobik faz
die Aktivierungsphase {sub} {f} aktivite safhası
die Aktivitätsphase {sub} {f} aktivite etabı
die Akutphase {sub} {f} akut safha
alte Hase eski kulağı kesiklerden
alte Hase yaşlı kurt
Alter Hase {sub} {f} eski kulağı kesiklerden
alter Hase {sub} {m} {ugs.} yaşlı kurt
alter Skihase {sub} {m} [erfahrener Skifahrer] tecrübeli kayakçı
amtliche Prüfphase {sub} {f} resmi inceleme safhası
anaerobe Phase {sub} {f} anaerobik safha
anale Phase {sub} {f} anal dönem
die Anbrandphase {sub} {f} ilkel yanma
die Anfangsphase {sub} {f} başlangıç
die Anfangsphase {sub} {f} başlangıç durumu
die Anfangsphase {sub} {f} giriş bölümü
die Anfangsphase {sub} {f} ilk aşama
0.004s